Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4058 E. 2023/3692 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil ve bedel talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini devretmesine rağmen, satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedeli ödediğine dair ispat sunamaması ve davalıdan talepte bulunma hakkının olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararı davalı yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/223 E., 2022/283 K.

DAVA TARİHİ : 23.03.2015

HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasında mahkemesinde görülen tapu iptal tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 23. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılardan ... vekili ve duruşma istemli davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davalılardan ... vekili avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmamış, duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ...'nun mazeret dilekçesi verdiği görüldü. Davalı vekilinin mazeretin reddine karar verilmesini talep etmesi nedeniyle duruşma talep eden davacı vekilinin dayanağı bulunmayan mazeretin reddine karar verilerek duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin esası incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 18.08.2011 tarihli adi sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile davacının taşınmazındaki tüm hak ve hisselerini arsa payı karşılığı olarak ...' e devrettiğini, müvekkiline verilmesi taahhüt edilen giriş kattaki daire için davalı yanın, dairenin tapusunu müvekkile teslimi anında 40.000,00 TL müvekkilden almak suretiyle daireyi teslim edeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, davalı ile müvekkili arasında adi yazılı satış sözleşmesi daha sonra Eyüp 3. Noterliğinin 26.08.2011 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dönüştürüldüğünü, söz konusu sözleşmeye göre binanın ön cephesinden bakıldığında zemin kat sol taraftaki daireyi 40.000,00 TL bedel karşılığında müvekkiline sattığını beyan ve ifade ettiğini, davalı yan yapılan sözleşme gereği müvekkiline verilmesi lazım gelen dava konusu daireyi müvekkiline vermeyerek tapuda 3. şahıslara satmak suretiyle sözleşme ihlal ederek ve müvekkilini maddi zarara uğrattığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının davalıya ya da 3. şahıslara kayıtlı olması halinde tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline, bu mümkün olmadığında taşınmazın belirlenecek değerinin en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davaya konu 2499 parsel üzerinde dava dışı bir kısım arsa sahipleri ile 12.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, davacının sözleşmedeki taahhütlerini ifa etmediğinden bu kez bu sözleşmeye istinaden bu yeri inşaat yapmak üzere müvekkili ile 26.08.2011 tarihli adi yazılı sözleşme yaptıklarını, daha sonra davacının noter aracılığı ile yapılan sözleşmelerden doğan haklarını 40.000,00 TL karşılığında müvekkiline devrettiğini, inşaatta yapılacak zemin kat sol taraftaki daireyi 26.08.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 40.000,00 TL’ye davacıya satılmasının kararlaştırıldığını; hisseli bir parsel de inşaatın yapılması için tüm hissedarların sözleşmeyi imzalamalarının şart olduğunu, bu nedenle müvekkilinin devraldığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin inşaat yapmasının hukuken ve fiziken imkansız olduğundan bir inşaat yapılmasının mevcut ve mümkün olmadığını, tamamen davacının kusuruyla ifasının imkansız hale geldiği bir sözleşmeden davacının ifayı isteme imkanı ve hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin murisinin dava konusu bağımsız bölümü 09.10.2015 tarihinde dava dışı ...’ten 160.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, daireyi iyiniyetli 3.kişi olarak satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2015/251 Esas, 2019/9 Karar sayılı kararı ile, sözleşmenin imzalandığı tarih itibarıyla, sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydına göre arsa maliki paydaşlar ...ve ... dışında başka paydaşların daha bulunduğu ve bunlar ile sözleşme yapılmadığı gibi sözleşmeye muvafakatlarının olduğu iddia ve ispatta edilmediği, tüm paydaşların iştirak etmediği ya da muvafakat etmediği sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 08.10.2019 tarih ve 2016/8206 Esas, 2019/4109 Karar sayılı ilamı ile inşaat tamamlandığına göre sözleşmenin şekil nedeni ile geçersizliğinden bahsedilemeyeceği, taraflar arasındaki satış vaadinin de noterde yapılması nedeniyle geçerli olduğu, tapu iptal ve tescil davalarında kayıt malikinin davada taraf olmadan davanın görülemeyeceği, mahkemece davacının terditli talebi hatırlatılıp tapu iptali talebinde ısrar edildiği takdirde kayıt malikini davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dahili davalı yönünden, dahili davalıların murisinin dava konusu taşınmazı davalı ve davacıdan satın almadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını bilebilecek durumda olmadığı, murisin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğu, TMK'nın 1023. maddesi gereğince tapu siciline güvenerek ayni hak kazandığı, diğer davalı ... yönünden, davacı yüklenici ile bir kısım arsa sahiplerinin 12.05.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı, 26.08.2011 tarihli sözleşme ile davacı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini davalı yüklenici ...'e devir ve temlik ettiği, yine aynı tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde davalı ... tarafından davacıya zemin kat sol taraftaki dairenin 40.000,00 TL karşılığında satışının vaadedildiği, satış bedelinin tapuda devrinde verileceğinin düzenlendiği, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği dava konusu taşınmazın davacı tarafa verilmesi gerekirken dava dışı 3. kişilere devredildiği, bu nedenle üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getiren davacının tazminat talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, dahili davalılar açısından açılmış olan tapu iptal tescil talebinin reddine, 148.574,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalılardan ... vekili temyiz dilekçesinde; dava dosyasının hiç anlaşılmadığını, delil durumuna hiç uygun düşmeyen bir karar verildiğini, müvekkilinin arsa üzerinde inşaat yapmadığını, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devri için halk arasındaki tabirle hava parası olarak 40.000,00 TL nakit para aldığını, davacının hissedar olmadığı bir arsa üzerinde davalının iyi niyetinden yararlanarak menfaat temin ettiğini, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin başlangıçta konu ve ifa yönünden batıl olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı yüklenicinin binayı kendisi inşa edip, her türlü ruhsat ve izinleri alarak binayı hak sahiplerine teslim etmesi gerekirken bu edimini yerine getirmediğini, tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ve devamı maddeleri, 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3.2. Davalı ...’in temyizine gelince; somut olayda, davacı yüklenici ile dava dışı bir kısım arsa sahipleri arasında 12.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacı yüklenicinin 26.08.2011 tarihinde anılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini 40.000,00 TL bedel karşılığında davalı yüklenici ...'e devrettiği, davacı ve davalı ... arasında yine 26.08.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşmede zemin kat sol taraftaki dairenin 40.000,00 TL bedel karşılığında davacı tarafından satın alınacağının ve satış bedelinin tapu devri sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davaya konu dairenin bulunduğu inşaatın dava dışı 3. şahıs tarafından gerçekleştirildiği görülmüştür.

3.3.Bu durumda, davacının 40.000,00 TL bedel karşılığında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini davalı ...’e devir ve temlik ettiğinden anılan sözleşmeden kaynaklı davalılardan talep hakkının bulunmadığı, davacı ile davalı ... arasındaki satış vaadi sözleşmesinde de davaya konu dairenin bedeli olarak kararlaştırılan 40.000,00 TL’nin tapu devri sırasında verileceğinin kararlaştırıldığı ve davacının satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedeli davalı ...'e ödediğini ispat edemediği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. (2) ve (3) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ... yararına 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin takdiri ile davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.