Logo

6. Hukuk Dairesi2022/5270 E. 2023/4000 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirkete verdiği danışmanlık hizmetinin karşılığı olarak sözleşmede kararlaştırılan devre mülklerin tapuda kendi adına tescilini veya bedelinin tazminini talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk satış sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle tescil talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacının verdiği hizmet karşılığında TTK 20. maddesi uyarınca ücret talep etme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği ret kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1881 E., 2022/1775 K.

DAVA TARİHİ : 29.09.2017

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2018/353 E., 2021/369 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil olmadığı taktirde dava konusu devre mülklerin rayiç bedelinin tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.11.2012 tarihnde ...ile Energes İnşaat Madencilik ve Stratejik Danışmanlık A.Ş arasındaki danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı ile 02.11.2012 tarihinde bir sözleşmeye daha imza atarak müvekkilinin projeye verdiği destek için sözleşme tarihinde henüz inşaat aşamasında olduğu için devremülklerin davacı üzerine sözleşme tarihinden 36 ay sonra tescilinin yapılacağına karar verildiğini, davanın konusu olan 02.11.2012 tarihli sözleşmeye göre müvekkilinin projeye verdiği destek için devremülkleri 36 ay geçmesine rağmen Büyükçekmece 11. Noterliği 442667 yevmiye nolu ihtarname gönderilip tescil talep edilmiş olmasına rağmen devremülklerin müvekkili davacıya tescili bugüne kadar yapılmadığını ileri sürerek, devremülklerin tapu iptal tesciline; devre mülklerin davalı üzerinde bulunmaması tescilin mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin tespit edilerek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Taraklı Termal Turizm Yatırım A.Ş, Energes İnşaat Madencilik ve Stratejik Danışmanlık A.Ş. 'den danışmanlık almak amacıyla 01.11.2012 tarihinde danışmanlık hizmet sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra 01.08.2013 tarihinde sözleşmedeki danışman tarafın davacı yan ile değiştirilmek suretiyle sözleşmede taraf değişikliğine gidildiğini, sözleşmenin yeni tarafı yani davacı yan ile sözleşmenin ilk imzalandığı taraf arasında organik bağın olduğunu, bu bağın müvekkili firmanın davacı tarafa 05.01.2015 tarihinde Sakarya 1. Noterliği'nden keşide etmiş olduğu 0094 yevmiye numaralı ihtarnamedeki açıklamalardan da anlaşılacağını, davacı tarafın Ağustos 2014 tarihine kadar kısmi hizmet sunmuş olduğunu bu tarihten sonra ise müvekkiline hiçbir şekilde hizmet sunmadığını, davacı tarafın edimini yerine getirmediği için ödemezlik def'i gereğince kendi üstlendiği mali edimlerin bir kısmını yerine getirmediğini, davada talep edilen miktar bakımından ödemezlik def'i gereği, davacı tarafın edimlerini ifa etmeden ödeme yapmadığını, davacı ile müvekkilinin sözleşme devam ederken icralık olması durumu taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin ortadan kalkmasına yol açtığını, zira vekalet sözleşmesinin özel bir güvene dayalı bir sözleşme olması ve vekalet sözleşmesi taraflarının icralık olması taraflar arasındaki ... ilişkisini ortadan kaldırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haksız şekilde feshedildiğinin İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1096 Esas 2017/646 Karar sayılı ilamının kaldırılmasıyla İstanbul BAM 17. HD 2017/2235 E. 2019/483 K. Sayılı 28/05/2019 kesinleşme tarihli ilamıyla sabit olduğu, sözleşmenin 9. maddesinde '' haksız fesihlerde şirket sözleşmenin kalan süresi için hesaplanan danışmanlık bedelini ''cezai şart'' olarak takip eden 7 gün içinde danışmana ödeyeceğini kabul eder.'' düzenlemesinin yer aldığı, davacının bu maddeye göre talep edeceği tazminatın TBK'nın 179/1 maddesinde düzenlenen cezai şart niteliğinde olduğu,. sözleşme, davalı şirket tarafından haksız şekilde feshedildiğinden davacı ... hizmeti veren şirketin, borca aykırı eylemi gerçekleştiren davalı şirkete karşı seçimlik hakkı mevcut olduğu, davacı alacaklının ya borcun ifasını ya da ceza koşulunun ödenmesini talep edebileceği, davacı şirketin ise İstanbul 2. İCM 2015/17771 E. Sayılı takip dosyasıyla cezai şartın ödenmesi için icra takibine geçtiği nitekim davalı şirketin itirazı üzerine duran takibe yönelik itirazın, yerel mahkeme kararının kaldırılmasıyla İstanbul BAM 17. HD 2017/2235 E. 2019/483 K. Sayılı ilamıyla iptal edildiği ve kararın kesinleştiği, bu haliyle davacı alacaklı şirketin, sözleşmenin haksız fesihle sona ermesi nedeniyle TBK m.179 sebebiyle davalı şirkete karşı sahip olduğu seçimlik hakkını, borcun ifası olarak değil cezanın ifası yönünde kullandığının anlaşıldığı, o halde seçimlik hakkını sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun ifası yönünde kullanan davacı alacaklının artık sözleşmeye konu borcun ifası niteliğinde olan devre mülklerin davacı adına teslimi ve tescili yönünde kullanamayacağı zira revize edilen 02.11.2012 tarihli sözleşmenin m.3 5.1. hükmünde davalı şirketin ediminin, danışmanlık veren davacı şirkete 36 ayın sonunda devre mülklerin teslimi ve tescili olarak kararlaştırıldığı ancak davacı alacaklı haksız fesihle sona eren sözleşmeden kaynaklı TBK m.179/1 gereğince sahip olduğu seçimlik hakkını, İstanbul 2. İCM 2015/17771 E. Sayılı dosyasıyla başlattığı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. HD 2017/2235 E. 2019/483 K. sayılı ilamıyla kesinleşen icra takibiyle ceza koşulunun ödenmesi yönünde kullandığından, artık sözleşmede kararlaştırılan edimin ifası niteliğinde olan devre mülklerin tarafına tescilini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, yerel mahkemenin icra vasıtasıyla cezai şartın tahsil edildiğini belirtse dahi yalnızca 10.000-TL nakit ödemenin tahsil edildiğinin açıkça ortada olduğunu, geriye kalan 7.500-TL'lik ceza şartının icra yoluyla istenmediğinin, sözleşmede 7.500TL'lik bedel için açıkça devremülk olarak belirlendiğinin farkına varmadığını, yerel mahkemenin cezai şart olmayan 27 aylık nizasız geçen kısmı için müvekkilin tahsil etmediği ve bu davada da talep ettiği aylık 7.500-TL'lik devremülkü de reddetmiş olup bu kısmı hükümsüz kararsız bıraktığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde; hizmet alanın Taraklı Termal Turizm A.Ş., hizmet verenin Energes İnş. Mad. ve Stratejik Dan. A.Ş., 8.maddeye göre sözleşme süresinin 36 ay, 5. maddeye göre aylık danışmanlık ücretinin 17.500,00 TL olduğu, 9.2 maddesinde tarafların taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda, bunu tespit eden tarafın, diğer tarafa nedenleri açıkça yazılacak şekilde 20 gün süreli ihtarına rağmen, aynı durumun devam etmesi halinde, sözleşmenin haklı sebeple feshedileceği, haksız fesihlerde şirketin, sözleşmenin kalan süresi için hesaplanan danışmanlık bedelini "cezai şart" olarak takip eden 7 gün içinde danışmana ödeyeceğini kabul edeceğinin düzenlendiği, 01.08.2013 düzenleme tarihli taraf değişikliği sözleşmesiyle davacı ... Ltd. Şti. sözleşmeyi devraldığı, sözleşmeye göre haksız fesihlerde şirket 7 gün içinde danışmana cezai şart bedelini ödeyeceği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 179/I. maddesinde borçlu borca aykırı davrandığında alacaklı ya borcun ifasını ya da cezai şartın ödenmesini talep edebileceği. karar verme yetkisinin alacaklıya aittir. Alacaklı, borçlunun borca aykırı davranışı halinde, aynen ifayı talep edebileceği gibi, bundan vazgeçerek ceza koşulunun ödenmesini de talep edebileceği. alacaklının seçimlik hakkını sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun ifası yönünde kullanan davacı alacaklı artık sözleşmeye konu borcun ifası niteliğinde olan devre mülklerin davacı adına teslimi ve tescili yönünde kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de verilen ret kararının isabetli olduğu, ancak mahkemece cezai şart ve cezai şarta bağlanan hükümler değerlendirilmeden önce taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmi şekil şartına tabi olmasına rağmen bu şekil şartına uyulmadan yapılmış olması nedeniyle taraflar arasındaki bu sözleşmenin geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme nedeniyle de davacının tescil veya rayiç bedel tespiti ile bedelin ödenmesi yönündeki taleplerinin kabulü mümkün olmadığı bu durumda, geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle taraflar yalnızca aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, davacının geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart ve sair taleplerde de bulunamayacağından, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal tescil olmadığı taktirde dava konusu devre mülklerin rayiç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 20 nci maddesi

3. Değerlendirme

1- Dava; danışmanlık hizmeti vermekle yükümlü davacı şirketin edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalı şirket tarafından edimlerin yerine getirilmediğinden bahisle sözleşmede kararlaştırılan dava konusu devremülklerin tapusunun iptal edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine olmadığı taktirde rayiç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.

2-6102 Sayılı TTK 20. maddede tacirin ücret isteme hakkı düzenlenmiş olup, “tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir” denilmektedir.

3- Bölge Adliye Mahkemesince isabetli bir şekilde belirlendiği üzere sözleşme tapu devri için geçersiz ise de davacı tarafından bedelde talep edildiğine göre çoğun içinde az da vardır kuralı gereği davacıya yaptığı iş bedelinin verilmesine engel yoktur.

4- Bu durumda mahkemece, davalı şirkete belirli bir dönem hizmet verdiği anlaşılan davacının, TTK’nın 20. maddesi hükmüne göre isteyebileceği ücret belirlenip, davacıya yapılan ödemeler de göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapılarak red kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.