"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/554 E., 2020/581 K.
KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulü, Birleşen Davanın Reddi
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; taraflar arasında 05.04.2003 ve 04.01.2010 tarihli Akkoza konutları 2A ve 2B projelerinin yapımına ilişkin olarak "Akkoza konutları kaba inşaat işleri" sözleşmeleri imzalandığını bilahare 09.08.2010 tarihli devir sözleşmesi ile 2B projelerine ilişkin 04.01.2010 tarihli sözleşmeyi davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin devraldığını, tüm edimlerini yerine getirdiği halde hakediş ödemelerinin yapılmadığını, davalılara gönderilen 04.10.2010 ve 12.07.2011 tarihli ihtarnamelerle hakediş bedellerinin talep edildiğini, davalıların ödemeleri yapmakta sürekli tamerrüde düştüklerini belirterek, hakedişlerin geç ödenmesi nedeniyle doğan temerrüt faizi, vade farkı alacağı tutarı 268.155,59 Türk Lirası'nın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini, birleşen davada ise, taraflar arasında imzalanan 05.04.2009 ve 04.01.2010 tarihli sözleşmelerin bedelinin kısmen nakden, kısmen barter yönetimiyle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, barter şeklinde satılarak davacıya teslim edilecek olan her bir daire için taraflar arasında imzalanan konut satım sözleşmelerinin 5/f maddesinde, konutların 5/a maddesinde gösterilen tarihte teslim edilmemesi halinde satıcının geçen beher tam ay için 500 dolar gecikme cezası ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, dava dilekçesine ek olarak sunulan "Ek-G"daki tablodan görüleceği üzere 101.700 dolar gecikme cezası alacağı doğduğunu, bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine de davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek her iki takip yönünden itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekilleri ayrı ayrı; iş bedelinin bir kısmının nakit, bir kısmının ise barter usulu ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı şirketin vade farkı talebinin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşmelerde vade farkı oranının belirlenmediğini, faize faiz istendiğini, 2B Konutları ile ilgili sözleşmenin devir ve temlik tarihi olan 09/08/2010 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak Akiş... AŞ nin sorumlu olmayacağını, icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece ilk kararda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan 15. Hukuk Dairesi) 01.02.2018 tarih 2017/2176 E., 2018/333 K. sayılı ilamıyla; asıl davada alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği ve likit olmadığı, bu durumda davalılar itirazlarında haksız olmadığından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin de doğru olmadığı, birleşen davada, davacı tarafça dairelerin ceza-i şart isteme hakkı saklı tutularak alındığı beyan edilmediği gibi ceza-i şart isteme hakkının saklı tutulduğunu gösteren başkaca bir delil de ibraz edilmediği, bu durumda davacının ceza-i şart isteme hakkı düşmüş olduğundan birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak ikinci kararda, asıl dava yönünden davacı şirketin temerrüt faiz alacağının 66.765,04 Türk Lirası olarak hesaplandığı, bu faiz alacağının 7.693,23 Türk Lirası kısmının Akkoza 2B hak edişlerinden kaynaklandığı, 2B konutları açısından devir ve temlik tarihleri olan 09/08/2010'dan önce adi ortaklığın sorumlu olduğunu, bu tarihten sonra da sorumluluğun devralan Garanti Koza San. ve Tic. A.Ş. 'ne geçtiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dava açısından ise uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin ikinci kararına karşı davalı T.H. Garanti-Koza İnşaat Sanayi Ve Ticaret A.Ş vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1. Dosya kapsamından, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.03.2021 tarih ve 2020/917 E., 2021/311 K. sayılı ilamıyla, davalı T.H. Garanti-Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin iflasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, İflas Dairesi yazılarından tasfiyenin adi tasfiye şeklinde yapıldığı ve iflas idare memurlarının seçildiğinin bildirildiği, ancak ikinci alacaklılar toplantısı için herhangi bir gün tayin edilmediği bilgisinin verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, Mahkemece iflas idaresine müzekkere yazılarak, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının sorulması, ikinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ise İİK'nın 194. maddesi gereğince ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar davanın durmasına, davaya konu alacak, ikinci alacaklılar toplantısında, iflas masasına kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına, alacak kısmen ya da tamamen reddedilmiş ve ayrıca kayıt kabul davası açılmamış ise, asıl ve birleşen davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2. Bozma nedenine göre davalı T.H. Garanti-Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilinin yukarıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı T.H. Garanti-Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilinin temyiz sebeplerinin kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı T.H. Garanti-Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin diğer temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın ilgilisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.