"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/237 E., 2022/250 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Davacılar vekili, arsa sahibi müvekkilleri ile yüklenici olan müteahhitler ..., ....... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, binanın yüklenicilerden kaba inşaat olarak alındığını ve arsa sahipleri tarafından tamamlandığını, fiili olarak taksim edilip kullanılmaya başlandığını, davalı ...'ün 18 yıl sonra diğer davalılardan hisse almasının iyi niyetli olmadığını ve zaten bu hissenin bir karşılığı olmayan atıl hisse olduğunu, diğer davalılar .... ve .... adına kayıtlı hisselerinde atıl hisseler olup karşılığı olmadığını, davalı ...'ın ise açılan ortaklığın giderilmesi davasında hakkı olmadığını ikrar ettiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı hisselerin tapu iptali ve tescilini talep ve dava etmiştir.
... ve 24 müdahil davacı iddialarının doğru olduğunu iddia ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ..., müvekkilinin davaya konu taşınmazı 11.07.2008 tarihinde ...'dan satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın arsa vasfında paylı mülkiyete tabi olduğu dolayısı ile paya tekabül eden bağımsız bölüm olmadığı, tapu iptali ve tescil talebinin hukuki olmadığı gerekçesi ile davalı ...'e yönelik davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve tüketici mahkemlerinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/4912 Esas, 2019/1367 Karar sayılı ilamıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre tüketici mahkemelerinde değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile ... dışında diğer davalılara ilişkin davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediği, davalı ... yönünden verilen red kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli görülmediği, mahkemece; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca yükleniciye düşen yerin ve hissenin belirlenmesi, yüklenicinin sattığı bağımsız bölümlerin belirlenmesi, yükleniciye düşüp de 3. kişilere devredilen bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulacakmışçasına hisseleri belirlenip sözleşme uyarınca alması gerekenden eksik veya fazla olduğu hususu belirlendikten sonra davayı konu edilen "atıl hisse" olarak nitelendirilen hisselerin oluşma sebebi belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu bozma sonrası yargılama sırasında sunulan 3 rapor göz önüne alınarak, söz konusu yapının bağımsız bölüm durumuna göre mevcut kat irtifakı yapılacakmış gibi hisselendirilmesi halinde ve fiili kullanımdaki tüm davacılar için geçerli olmak üzere mal sahibi davacı hisselerinin arsa payı düzeltmesi yapılarak, ... ın hissesine 30/270 hisse ... ın 20/270 hisse mal sahibi davacıların %30-70 anlaşmasına göre %22.22 oranında aldığı, %7,8 daire daha alması gerektiği ve bununda 2,10 adet daireye karşılık geldiği, parasal karşılığının ise 189.000,00 TL olarak düzeltilmesinin uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı ... ve davalı ... ... vekillerince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin resen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı dikkate alındığında davalı ...’ın temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı arsa malikleri inşaatın tamamlandığı ve fiili taksim yapılarak kullanılmaya başlandığını, davalılar adına kayıtlı hisselerin ise atıl olduğunu ileri sürmektedir. Bozma sonrası celp edilen takyidatlı tapu kayıtları ve bilirkişi raporları uyarınca her ne kadar tapu kaydında bağımsız bölüm sayısından daha fazla paya ayrılarak bağımsız bölüm sayısından fazla kişiye yükleniciler tarafından satış yapılmış ise de davalı ... ...’in de diğer müdahil davalılar gibi taşınmazı yükleniciden devraldığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı ...’ın ise payın kendisine ait olmadığına dair beyanı, yüklenici olan diğer davalıların ise sözleşme gereği kendilerine düşen payı aldıkları dikkate alındığında bu davalılar bakımından kararı temyiz etmedikleri ve usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırı şekilde gerekçe yazılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'e iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 19.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.