"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafından danışmanlık hizmeti işi için açılan ihaleyi aldığını, bu kapsamda yapılan hizmet için davalı şirketten ödeme talep edildiğini, davalı tarafın ödeme yapmaması üzerine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacının iddia ettiği hizmetin alınmadığını, davacı ve dava konusu işin genel koordinatörü olarak gözüken ... aleyhine görevi kötüye kullanma suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını, yapılan soruşturmanın neticesinin beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2016 tarihli, 2011/617 E., 2016/215 K. sayılı kararı ile; davacının ekibinde yer alan ... isimli dava dışı şahsın suç tarihinde avukat olmadığı halde kendisini avukat olarak tanıttığı iddiası ile açılan kamu davasında delil yetersizliği nedeni ile beraat kararı verilmiş ise de, davacı tarafın davalının talebi doğrultusunda hizmet verildiğine dair iddiasının ispat edilemediği, davacının sunduğu dönem çalışmasının davalı kurumun ihtiyacını karşılar nitelikte olmadığı, talep edilen hizmete uygun olmadığı, davacının çalışma ekibinin davalının talep ettiği hizmeti karşılayacak kişilerden oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 14.04.2021 tarihli, 2021/2951 E., 2021/1682 K. sayılı ilamı ile; sözleşmede işi alanın avukat olmasına ilişkin herhangi bir şart bulunmadığına ve verilen hizmetin ancak avukat aracılığı ile yapılacak işlerden olmamasına göre işi yerine getirecek kişinin avukat olmasının sözleşmenin geçerliliğine herhangi bir etkisinin olmadığı, taraflar arasındaki işin tamamlanması aşama aşama belirlenmiş olup götürü usulü bedelle yapılmasının kararlaştırıldığı, Mahkemece yapılan işin davalının talebi doğrultusunda olmadığı ve teslim edilen dönem çalışmasının davalı kurumun ihtiyacını karşılar nitelikte olmadığı gerekçelendirilmişse de kararlaştırılan işin hukuki danışmanlık işi olduğu ve davalı kurumca birtakım ödemeler yapıldığı gözetildiğinde mahkemece yapılan işin seviyesi ve tüm sözleşmeye göre oranı belirlendikten sonra yapılan ödemeler de göz önüne alınarak davacının hak ettiği bedelin tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak bilirkişi heyetince yapılan hesaplama doğrultusunda davacının 3 adet serbest meslek makbuzundan ötürü toplam alacak tutarının 24.148,07 TL olduğu, davalı şirketin davacı hesabına 16.681,36 TL tutarında ödeme işleminin gerçekleşmiş olduğu dikkate alındığında davacı yanın davalı şirketten talep etmekte haklı olduğu tutarın 7.466,71 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yürütülen tahkikatın hukuka aykırı olduğunu, yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebine itibar edilmediğini, kök raporu tekrar eden ek rapor üzerinden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, danışmanlık işi sözleşmesinde işi alanın avukat olması gerektiğini, şahsın ihale konusu dönem itibarıyla avukat olmadığını, davacının davasını ispat edemediğini, ihale konusu işin tam ve eksiksiz olarak yapılmadığını, yapılan ödemelerin avans adı altında henüz ... tamamlanmadan yapıldığını, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, dosya kapsamında bulunan delillerin tümünün kararda değerlendirmediğini, hükmedilen icra inkar tazminatı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi asıl alacağın %20'sini de aşamayacağını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hukuki danışmanlık işine ilişkin sözleşmeden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesi, Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.