Logo

6. Hukuk Dairesi2023/471 E. 2024/2354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan inşaattaki eksik işler nedeniyle, arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan kişilerin yükleniciye karşı açtığı eksik iş bedeli davasında, davacıların dava ehliyetinin olup olmadığı ve tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hakların yalnızca sözleşme tarafları olan arsa sahipleri ile yüklenici arasında ileri sürülebileceği, arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alanların bu haklara dayanarak dava açabilmeleri için hakları temlik almış olmaları gerektiği ve yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine değil kendi satış sözleşmelerine dayanmaları gerektiği, ayrıca bu davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3027 E., 2022/3041 K.

DAVACILAR : ... vekili Avukat ... ve diğer 11 davacı

DAVA TARİHİ : 18.07.2019

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/364 E., 2022/441 K.

Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik iş bedelinin tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici ile arsa sahipleri arasında 21.10.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yapılan inşaatta bir çok eksik bulunduğunu, iskan ruhsatının alınmadığını, davacıların her birinin 9.628,20 TL para yatırarak yapı kayıt belgesi aldıklarını, kat mülkiyetine geçmek için yine para yatırmaları gerektiğini ileri sürerek, eksik iş bedeli için şimdilik 2.000,00 TL'nin ve yapı kayıt belgesi için ödenen 115.538,40 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamaycağını, davacılardan Bünyamin Şimşek, ... ve ...’in arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın aldıklarını, bu nedenle aktif husumet ehliyetleri olmadığını, davalılardan ... ve ...’nın ise, yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarını ve bu davanın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, taşınmazı teslim aldıktan 7 yıl sonra dava açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın eksik ve ayıplı iş bedeline ilişkin olduğu, davacıların kendi bağımsız bölümlerindeki eksiklik bedelini talep edebilecekleri, ortak alanlardaki eksik iş bedelinden sadece paylarında düşen oranda talepte bulunabilecekleri, eksik iş bedelinden davacıların hissesine düşen bedelin 253.832,74 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, yapı kayıt belgesi için ödenen bedel talep edilmiş ise de, sadece yapıların kullanılmasına için geçici statü sağlayan yapı kayıt belgesinin masrafı için talep edilen kısım yönünden ise bu istek kalemi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapı kayıt belgesi masrafına ilişkin red kararının hatalı olduğunu, yüklenicinin anahtar teslim şartını yerine getirmediğini, su ihtiyacını karşılamak için başvurunun zorunlu olduğunu beyan ederek, ilk derece mahkemesin kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek davacıların bir kısmı yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesin kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas bakımından yasaya aykırılık görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvuru dilekçeleri içeriklerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan eksik ve ayıplı iş bedeli istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

TBK’nın 470 vd. maddeleri

3. Değerlendirme

1- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan eksik iş bedelinin tazminine ilişkin davada kural olarak uyuşmazlığın arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında çözümlenmesi gerekir. Arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahibinden bağımsız bölüm alanların akidi olmayan davalı yükleniciye karşı dava açması mümkün değildir. Ancak arsa sahiplerinden sözleşmeden kaynaklanan haklarını temlik alması halinde bu davayı açabilirler.

2- Somut olayda davalı yüklenici davacıların bir kısmının arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alanlar, bir kısmının ise yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar oldukları savunmuş olup, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece tapu kayıtları da incelenmek sureti ile davacıların bağımsız bölümleri ne şekilde iktisap ettikleri araştırılarak, bağımsız bölümün davacı arsa sahiplerinden satın aldıklarının anlaşılması halinde bu davacılar yönünden arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarını davayı birlikte açmak sureti ile temlik aldıklarının kabulü ile esasa ilişkin taleplerinin incelenmesi, dava dışı arsa sahiplerinden satın alan davacıların ise arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadıklarına ilişkin temliknamenin sunulması halinde esasa ilişkin taleplerinin incelenmesi gerekmektedir.

3- Davalı yükleniciden taşınmaz satın alan davacılar yönünden ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine değil davalı ile aralarındaki satış sözleşmesine dayandıkları, bu davacılar ile davalı yüklenici arasındaki davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak mahkemece yükleniciden satın alan davacılar yönünden dosyanın tefrik edilerek görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

4- Bozma nedenine göre davacılar vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1-Temyiz incelemesine konu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin kararının KALDIRILMASINA,

2-Yerel mahkeme kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,

3- Bozma nedenine göre davacılar ve davalı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harçların istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

- MUHALEFET ŞERHİ -

Sözleşme ile taraflar arasında şahsi hak doğmakta olup, şahsi hakka dayalı talebin ancak sözleşmenin tarafları arasında ve birbirlerine karşı ileri sürülmesi mümkündür.

Dayaya konu olayda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi arsa sahipleri ile yüklenici arasında imzalanmış olup, bu sözleşmeye göre yükleniciden ancak sözleşmenin tarafları olan arsa sahipleri talepte bulunabilir. Bunun dışındaki kişilerin talepte bulunması için sözleşmedeki bir hakkı temlik almış olmaları gerekir. TBK’nın 184. Maddesine göre de temlikin geçerliliği yazılı olarak yapılmış olmasına bağlıdır. Bunun tek istisnası yüklenicinin temliki olarak bilinen 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı YİBBGKK’dır. Bu karara göre de yükleniciden taşınmaz satın almış olanların temliken tescil talepleri bulunmaktadır.

Davaya konu olayda, bir kısım davacının arsa sahiplerinden aldıkları taşınmazda bulunan eksik ve ayıplı işler nedeniyle yükleniciye karşı dava aşmış ve yüklenici ile arsa sahipleri arasında bulunan sözleşmeye dayanmışlardır. Bu kişilerin yüklenici ile bir sözleşme ilişkileri bulunmadığı gibi bu hakkın devrine ilişkin arsa sahipleri ile aralarında yapılmış yazılı bir temlik sözleşmesi de bulunmamaktadır. Yine taşınmazları arsa sahiplerinden aldıklarından 1988 tarihli İBGKK’na dayanmaları da mümkün değildir.

Arsa sahiplerinden taşınmaz satın alan kişilerin arsa sahipleri ile aynı davada taraf olmaları da sonucu değiştirmez. Bu durum, sadece arsa sahipleri ile bu kişiler arasında ileride ileri sürülecek itiraz ve defilerin ileri sürülmesi halinde etkili olabilir. Temlikin yazılı olması geçerlilik koşulu olup, aynı davada bulunmak geçerlilik koşulu olan yazılılığın yerine de geçemez.

Tüm bu hususlar dikkate alındığında arsa sahiplerinden taşınmaz satın alan davacıların yükleniciye karşı husumet yöneltemeyecekleri dikkate alınarak bu davacılar yönünden açılan davaların husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.