Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3022 E. 2024/5755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa sahibi konumundaki yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddi üzerine, davacı tarafından talep edilen tazminat isteminin reddinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin, davacıya karşı edimini yerine getirmediği ve taşınmazı kötüniyetli olmayan üçüncü kişiye devrettiği, taşınmazın aynının ifasının da mümkün olmadığı gözetilerek, yüklenicinin davacıya tazminat ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1547 E., 2023/1876 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 17.12.2018

KARAR : İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/77 E., 2021/40 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davacılar vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, duruşma talebiyle temyiz eden davacı ... mirasçıları vekili Av. ..., diğer taraftan davalılardan ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu bağımsız bölümün dava dışı ......tarafından 24.08.2012 tarihli harici satım sözleşmesi ile davalı şirketten satın alındığını, dava dışı ......ile davacı arasında yapılan 01.07.2014 tarihli temlik sözleşmesi ile, satım sözleşmesindeki hakların davacıya devredildiğini, temlik sözleşmesinin davalı şirket tarafından da imzaladığını, taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, gerek dava dışı ... gerekse davacı tarafından edimlerin yerine getirildiğini, davalı şirket tarafından tapuda devrin yapılmadığını, taşınmazın 21.06.2018 tarihinde davalı ...’a muvazaalı bir şekilde devredildiğini belirterek tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde dava dışı ... Karasoy’a ödenen 240.000,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanacak bedelin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ve davacıya ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tapuya güven ilkesi uyarınca satın alındığını,120.000 TL' nin elden, kalan 200.000 TL' nin ise banka aracılığı ile ödendiğini, EFT açıklamasına da 779 ada 8 parsel 32 sayılı daire alış bedelinin yazıldığını, tapudaki işlemin gerçek olduğunu, muvazaalı bir işlemin olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Belge Gayrimenkul Geliştirme İnşaat ve Yatırım Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından davaya cevap verilmediği görüldü.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı ... tarafından taşınmazın görülmeden satın alındığı ve dava anına kadar taşınmazdan fiili yararlanan davacı hakkında tahliye emri çıkarılmadığı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalıların dava konusu taşınmazın mülkiyetini edinmelerinde TMK'nın 1023 maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarının koruyuculuğundan yararlanamayacakları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... tarafından çekişme konusu taşınmazın tapu kütüğündeki sicile dayanarak iyiniyetle edinildiği, bu nedenle davacının tapu iptali ve tescil isteminin ispatlanamadığından reddine karar verilmesi gerektiği; davacının terditli tazminat talebi yönünden ise, ödediği bedeli alacağın temliki sözleşmesindeki akidi temlik eden ... Karasoy'dan talep edebileceği, ödenen bedelin tahsiline ilişkin istemin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davacılar vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dava dışı ... ile aralarında temlik sözleşmesinin imzalandığını, davalı ...'ya yapılan devrin yolsuz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, aynı zamanda arsa sahibi konumundaki yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istemine ilişkindir.

Alacağın devri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 183. maddesinde "Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez." şekilinde düzenlenmiş olup alacağın devrinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğu Kanunun 184.maddesinde açıkça belirtilmiştir.

Somut olayda; dava konusu taşınmazı inşa eden ve satan Belge Gayrimenkul Geliştirme...Ltd. Şti. ile dava dışı ......arasında bağımsız bölümün satışına ilişkin 24.08.2012 tarihli harici yazılı satış sözleşmesinin imzalandığı, henüz tapuda intikal gerçekleşmediğinden alıcı ......tarafından sözleşmeden kaynaklanan şahsi haklarının 01.07.2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle davacıya devredildiği, davacı ve dava dışı ......arasındaki alacağın temliki sözleşmesine davalı yüklenicinin de katıldığı, sözleşmenin 4. maddesinde, temlik eden ile yüklenici arasında daha önce imzalanan 24.08.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tüm hükümlerinin temlik alan açısından geçerli olup iş bu alacağın temliki sözleşmesinin imzalanması ile birlikte, temlik alanın temlik edenin yerini alarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafı haline geleceğinin kararlaştırıldığı, aynı sözleşmenin 5. maddesinde yüklenicinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını, adı geçen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi hükümleri ile sınırlı kalmak kaydıyla, temlik eden yerine temlik alana ifa edileceğinin taahhüt edildiği, bu haliyle davalı Belge Gayrimenkul Geliştirme...Ltd. Şti. tarafından edim yükümlülüğünün temlik alan ...'e karşı yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Davacı, ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Borcun ifa edilmemesi halinde giderim borcu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112.maddesinde "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür." şeklinde düzenlenmiştir.

Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlâl etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna "akdi tazminat", borçlunun sorumluluğuna da "akdi sorumluluk" denilmektedir.

Yüklenici tarafından davacıya karşı ediminin yerine getirilmediği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taşınmazın kötüniyeti ispatlanamayan diğer davalı ...'a devredildiği, yüklenici tarafından taşınmazın aynının devredilme olanağı bulunmadığı göz önüne alınarak yüklenici davalı Belge Gayrimenkul Geliştirme...Ltd. Şti.'nin davacıya tamzinatla yükümlü olduğu açıktır.

Yukarıdaki açıklamalar gözetilmeden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Yargıtay duruşma vekâlet ücreti 28.000,00 TL’nin davalı Belge Gayrimenkul Geliştirme...Ltd. Şti'den alınarak davacıya verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.

(Karşı oy)

KARŞI OY

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya münderecatına göre mahkemece kurulan hüküm usul ve yasaya uygun olduğundan onanması görüşünde olduğumdan kararın bozulması yönündeki çoğunluğun görüşüne katılamamaktayım.