Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3158 E. 2025/1495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhale yoluyla satın alınan taşınmazın tahliyesi için açılan el atmanın önlenmesi davasında, tahliye talebinde bulunabilmek için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 135/2. maddesinde öngörülen usule uyulması gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: İhale yoluyla taşınmazı satın alan kişinin mülkiyet hakkına dayanarak el atmanın önlenmesi davası açabileceği ve İcra İflas Kanunu'nun 135/2. maddesinde belirtilen yola başvurmasının zorunlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin el atmanın önlenmesi talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1389 E., 2024/190 K.

DAVACI - KARŞI DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALILAR : ... vd.

DAVALILAR - KARŞI

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

İLK DERECE MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/287 E., 2021/1 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön incelemede sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kayıt maliklerinden ......ı’nın yanında kahya olarak çalıştığını, çalışma karşılığı sigorta yapılmadığını ancak ev ve yerinin kendisine verileceğine dair söz verildiğini, dava konusu ev ve ağaçların vekil edeni tarafından meydana getirildiğini, davalılar arasında görülen ortaklığın giderilmesinin sonuçlandığını, anılan taşınmazın satış memurluğu aracılığıyla satışa çıkarıldığını, yapılan ihale neticesinde taşınmazın üzerindeki muhdesat ile birlikte davalılardan ...’ya ihale edildiğini ve davalılar aleyhine açılan muhdesatın tespiti davasının usulden reddine karar verildiğini belirterek muhdesat bedelinin tespit edilerek davalılardan taşınmaz üzerindeki hisseleri oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili karşı dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın karşı davalı tarafından haksız şekilde işgal edildiğini, ihtarnameye rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini, yerin 25.04.2016 tarihinde karşı davacı ... tarafından satın alındığını belirterek karşı davacı ... yönünden karşı davalının el atmasının önlenmesine ve 03.06.2011-03.06.2016 tarihleri arasına yönelik 25.053,45 TL ecrimisil bedelinin karşı davalıdan tahsiline, karşı davacı ... yönünden ise 03.06.2011-25.04.2016 tarihleri arasına yönelik 21.606,25 TL ecrimisil bedelinin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davanın reddini savunmuştur.

2. Davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddini savunmuştur.

3. Davalılardan... cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddini savunmuştur.

4. Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddini savunmuştur.

5. Davalılardan Necla Dülgeroğlu ve ... cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı-karşı davalı tarafından meydana getirildiği, taşınmaz hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davasında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği, satış memurluğu tarafından yapılan ihale neticesinde yerin davalılar-karşı davacılardan ... ...ı’ya ihale edildiği, davalıların ev ve ağaçlar yönünden elde ettikleri bedel nispetinde sebepsiz zenginleştiği, satış ihalesinin 07.06.2016 tarihinde kesinleştiği, 16.06.2016 tarihinde taşınmazın davalılar-karşı davacılardan ... ...adına kayıt gördüğü, gayrimenkulün davacı-karşı davalı tarafından haksız şekilde işgal edilmeye devam edildiği, davacı-karşı davalının karşı davacıların murisi ...’in izin ve bilgisi dahilinde taşınmaza yerleştiği, davacı- karşı davalının iyiniyetli kullanımının karşı davacılar tarafından gönderilen ihtarnamede öngörülen (15 günlük sürenin hitamı olan) 12.12.2014 tarihinde sona erdiği, davacı- karşı davalının 13.12.2014 tarihi itibariyle kötüniyetli olup karşı davacıların payları oranında ecrimisil hesaplamasının yapıldığı gerekçesiyle asıl davanın 41.076,00 TL üzerinden kabulüne, karşı davada el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili, davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili ve asıl davada kayyım vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, asıl dava yönünden, davacı-karşı davalı vekilinin faiz istemi hakkında hüküm kurulmadığı, bu konudaki istinaf başvurusunun doğru bulunduğu, davacı-karşı davalı vekilinin faizin hüküm altına alınması gerektiğine yönelik istinaf istemi dışında kalan istinaf nedenleri ile asıl davada davalılardan kayyım vekili ve davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekilinin tüm istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği, karşı dava yönünden ise, haksız işgal tazminatı hakkında davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili ile davacı-karşı davalı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, el atmanın önlemesi yönünden tahliyenin İİK’nın 135 inci maddesine öngörülen usulde yapılması için satış memurluğuna başvuru yapılması gerekirken el atmanın önlenmesinin dava yolu ile istenmesinde hukuki yarar bulunmadığı, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu açıdan yerinde olduğu gerekçesiyle;

a. Asıl dava yönünden, davacı-karşı davalı vekilinin faizin hüküm altına alınması gerektiğine yönelen istinaf istemi dışında tüm istinaf nedenleri ile asıl davada davalı kayyım vekili ile davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekilinin tüm istinaf nedenlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davacı-karşı davalı vekilinin faizin hüküm altına alınması gerektiğine yönelen istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353/1-b-2. bendi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, 41.076,00 TL alacağın ...'dan 9.958,75 TL, ...'dan 9.958,74 TL, ...'dan 1.738,27 TL, ...dan 1.738,27 TL, ...'dan 1.738,27 TL, ...'dan 2.607,41TL, ...'ndan 2.607,41 TL, tapuda kimliği tespit edilmeyen ... mirasçıları, ... ..., ..., Sıdıka, Nazife'den 1.577,80'şer TL, ...'dan 1.735,80 TL, ..., ..., ..., ..., ..., ...'ndan 157,78'şer TL, ..., ..., ...'ndan 210,37’şer TL olmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,

b. Karşı dava yönünden, haksız işgal tazminatı hakkında davalılar-karşı davacılar ... ...ve ... vekili ile davacı-karşı davalı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davacı-karşı davalı vekilinin el atmanın önlenmesine yönelen istinaf başvurusunun 6100 Kanun'un 353/1-b-2. bendi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, ecrimisil davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimsil kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, fuzuli şagil olmayan kişiden ecrimisil talep edilemeyeceğini, vekil edenin dava konusu taşınmazı yapı ve ağaç değerinin arazi değerine oranlanarak tazminata karar verilmesi gerektiğini, karşı davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince “....eldeki davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazın halen dava tarafından kullandığı anlaşılamamaktadır...” denilmesine rağmen davacı- karşı davalı aleyhine ecrimisile hükmedilmesinin mahkeme kararı ile çeliştiğini ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının anlaşılabilir olmadığını beyan etmektedir.

2.Davalılar-karşı davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerine atıfta bulunduklarını, el atmanın önlenmesi yönünden vekil edenlerin hukuki yararları bulunduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesinin el atmanın önlenmesi talebi hakkındaki kararının doğru olmadığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 135. maddesi gereği ayrı bir dava açılmasına sebebiyet verilmektense ihtilafın mevcut dava çerçevesinde çözümlenmesinde hukuki yarar bulunduğunu beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak, karşı dava ise el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin (karşı davadaki) ecrimisil talebine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalılar-karşı davacılar vekilinin (karşı davadaki) el atmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesini birinci fıkrasında, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup "...Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....". Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup "...Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir....". Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup tecavüz devam ettiği sürece açılabilir.

4721 sayılı Kanun'un 705. maddesinde, “...Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır....” denilerek, mülkiyetin kazanılması ve tescil koşulları düzenlenmiştir. 2004 sayılı Kanun'un 134/1 hükmünde ise “...İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır...” hükmüyle, cebri ihale sonucu mülkiyetin kazanılması ve ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın idare ve korunma şekli belirlenmiştir.

Bu yasal düzenlemelere göre ihale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurum taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olur.

2004 sayılı Kanun'un 135/2 hükmünde ise “....Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur...” denilmiştir.

Somut olayda; dava konusu 208 ada 48 parsel sayılı taşınmazın karşı davacı ... adına kayıtlı olduğu, karşı davacı tarafından ihale ile satın alındığı, ...’in mülkiyet hakkına dayanarak el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etme hakkı olduğu, karşı davacının el atmanın önlenmesini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır.

İhale ile taşınmazı satın alan kişinin (mülkiyet hakkı kapsamında) el atmanın önlenmesi davası açmakta hakkı olup 2004 sayılı Kanun'un 135/2 hükmünde öngörülen şekli ile (tahliye için) satış memurluğuna başvurulmasını gerekli kılan yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, davalılar-karşı davacılar vekilinin el atmanın önlenmesi talebi hakkında dosya kapsamına uygun değerlendirme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

3. Karşı davacılardan... yönünden “...Karşı davacı... için 1.436,80 TL ecrimisil değerinin karşı dava tarihi olan 03.06.2016 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davalı ...'den alınarak karşı davacı ...'ya ödenmesine,...” karar verildiği anlaşılmaktadır.

Hüküm kısmında “...karşı davacı...’a ödenmesine...” yazılması gerekirken sehven “... karşı davacı ...'ya ödenmesine...” yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olup bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyizleri yönünden davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı-karşı davalı vekili İle davalılar-karşı davacılar vekilinin karşı davaya yönelik temyizleri yönünden davacı-karşı davalı vekili ile davalılar-karşı davacılar vekilinin ecrimisil talebine yönelik temyiz itirazlarının reddine,

Davalılar-karşı davacılar vekilinin el atmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.