Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3187 E. 2024/4635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalarda haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkin olarak, yerel mahkemenin birleştirilen dosyalardan biri hakkında hüküm vermeyip sonradan ayırma kararı vermesinin usulüne uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, birleştirilen dosyalardan biri hakkında hüküm kurmadan dosyadan el çektikten sonra ayırma kararı vermesinin, 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı bir ağır usuli hata oluşturduğu gözetilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/14 E., 2024/142 K.

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVALARDA DAVACI : İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilleri Avukat ... vd.

ASIL DAVADA DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ... vd. vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., ... vd. vekili Avukat ..., ...

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVALARDA DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 18.06.2015 - 18.10.2017

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında görülen haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve bir kısım davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin, ...lçesi,...Mahallesi, 73 ada 15 parsel sayılı ve 1.856,48 m² büyüklüğündeki arsanın 1/4 payının maliki olduğunu, davalının hiç bir sözleşmeye dayanmaksızın söz konusu taşınmazın krokisinde B harfi ile işaretli 240,00 m²'lik kısmını kafe ve çay bahçesi olarak kullandığını, bu şekilde haksız müdahalede bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 01.10.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında muaccel olmuş olan 197.900,00 TL haksız işgal tazminatının, işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/472 Esas ve 2021/338 Karar sayılı davasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin ...lçesi,...Mahallesi, 73 ada 15 parsel sayılı ve 1.856,48 m² büyüklüğündeki arsanın 1/4 payının maliki olduğunu, davalının hiç bir sözleşmeye dayanmaksızın söz konusu taşınmazın krokisinde B harfi ile işaretli 240,00 m²'lik kısmını kafe ve çay bahçesi olarak kullandığını, bu şekilde haksız müdahalede bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 01.06.2015 ile 30.09.2017 tarihleri arasında muaccel olmuş olan 220.600,00 TL haksız işgal tazminatının, işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Birleştirilen İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/783 Esas ve 2020/739 Karar sayılı davasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin ...lçesi,...Mahallesi, 73 ada 15 parsel sayılı ve 1.856,48 m² büyüklüğündeki arsanın 1/4 payının maliki olduğunu, davalının hiç bir sözleşmeye dayanmaksızın söz konusu taşınmazın krokisinde B harfi ile işaretli 240,00 m²'lik kısmını kafe ve çay bahçesi olarak kullandığını, bu şekilde haksız müdahalede bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 01.10.2017 ile 31.10.2019 tarihleri arasında muaccel olmuş olan 275.268,00 TL haksız işgal tazminatının, işgal tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yerin kendisi tarafından kulanılmakta olduğunu, bu yerin 200 m²'lik bölümünün kendisine kiralandığını, kira sözleşmesine göre müvekkilinin kira ödemeleri yaptığını, yaptığı kira ödemelerine göre taşınmazın 240 m²'lik bölümü için ödenmesi gereken ecrimisil tutarlarının toplam 94.464,00 TL olması gerekirken dava dilekçesi ve ihtarnamede fahiş bir miktar talep edildiğini, taraflar arasında görüşme yapıldığını, ancak, anlaşma sağlanamadığını, 94.464,00 TL ecrimisil alacağını kabul ettiğini, fazla talebin ise reddine ve davanın açılmasına kendisi tarafından sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yerin kendisi tarafından kulanılmakta olduğunu, fahiş miktarda ecrimisil istenildiğini, işgal edilen kısmın 200 m² değil 50 m² olduğunu, bu nedenlerle de davanın reddine ve davanın açılmasına kendisi tarafından sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.04.2016 tarih ve 2015/281 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararında özetle; iyi niyetli olmayan zilyedin, Medeni Kanun’un 995 inci maddesi gereğince, vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden, hak sahibine verdiği zarar karşılığı tazminat ödemekle yükümlü olduğu, bu zararın, olayımızda en az kira bedeli karşılığı olması gerektiği, bunun da yıllık artışların toptan eşya fiyat endekslerindeki artıştan az olmaması hususuna dikkat edilerek yapılması gerektiği, bilirkişilerin düzenledikleri raporun, belirtilen ilkeler doğrultusunda hazırlandığı, emsal olarak getirtilen sözleşmelerin, belgelerin değerlendirildiği; bu nedenlerle, davanın kısmen kabulüne, 01.10.2013 ila 31.10.2015 tarihleri arasında hesaplanan 144.395,00 TL ecrimisilin işgalin başlangıcından itibaren hesaplanacak kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. BOZMA KARARI

1. Mahkemenin 12.04.2016 tarihli ve 2015/281 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.11.2020 tarihli ve 2018/6588 Esas, 2020/7086 Karar sayılı kararı ile; "Davalı ...’ın yargılama sırasında 02.09.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığına göre, dosya içinde bulunan mirasçılık belgesinde yazılı mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya katılmaları sağlandıktan, pasif dava ehliyeti tamamlandıktan sonra iddia ve savunmaları doğrultusunda sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; pasif dava ehliyeti tamamlanmadan davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, ölen davalının yasal mirasçılarına, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ etmek, taraf teşkilinin sağlanması halinde yargılamaya devam ederek davanın sonuçlandırılması olmalıdır" şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 995 inci maddesine göre açılmış ecrimisil tazminatı davası olduğu, dava konusu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazın 1/4 payının ... Beşe İbni Abdullah Vakfı adına kayıtlı olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yazısı ekinde gönderilen kira sözleşmesinin incelenmesinde davaya konu taşınmazı kiraya verenin İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü olduğu, kiracısının davalı ... Rüştü Altunbaş olduğu, kira sözleşmesinin 28.04.1998 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olduğu, çay bahçesi olarak kullanılmak üzere kiralandığının anlaşıldığı, dolayısıyla dava tarihinde kira sözleşmesinin süresinin dolduğu gerekçesiyle,

1. Mahkemenin 2021/14 Esas sayılı dosyası yönünden; davanın kısmen kabulü ile;

a. 01.10.2013 - 31.12.2013 dönemi ecrimisil bedeli 5.062,50 TL'nin,

b. 01.01.2014 - 31.12.2014 dönemi ecrimisil bedeli 21.307,05 TL'nin,

c. 01.01.2015 - 31.05.2015 dönemi ecrimisil bedeli 9.729,33 TL'nin dönem sonları itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2. Birleştirilen İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/472 Esas 2021/338 Karar sayılı dosyası

yönünden; davanın kısmen kabulü ile;

a. 01.06.2015 - 31.12.2015 dönemi ecrimisil bedeli 13.621,06 TL'nin,

b. 01.01.2016 - 31.12.2016 dönemi ecrimisil bedeli 24.634,65 TL'nin,

c. 01.01.2017 - 30.09.2017 dönemi ecrimisil bedeli 19.392,40 TL'nin dönem sonları itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3. Birleştirilen İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/783 Esas ve 2020/739 Karar Sayılı dosyası yönünden; davanın kısmen kabulü ile;

a. 01.10.2017 - 31.12.2017 dönemi ecrimisil bedeli 6.464,13 TL'nin,

b. 01.01.2018 - 31.12.2018 dönemi ecrimisil bedeli 29.905,65 TL'nin,

c. 01.01.2019 - 31.10.2019 dönemi ecrimisil bedeli 32.073,80 TL'nin dönem sonları itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine

şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

1.1. Dosya ile birleştirilen İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/542 Esas sayılı dosyası yönünden karar verilmediğini, hüküm kurulduktan sonra dosyanın tefrikine yönelik ara karar oluşturulduğunu, bu hususun bozmayı gerektirdiğini,

1.2. Yargıtay bozma kararı sonrasında Mahkemenin bozma sebepleri haricinde tekrar davanın esasına girmesinin hatalı olduğunu,

1.3. Mahkemece asıl dava ve birleştirilen davalarda verilen kararların hatalı olduğunu,

1.4. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;

2.1. Hatalı bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verildiğini, 2013 yılı için 6.750,00 TL'den başlayan kıymet taktiri üzerinden hesaplama yapılmasının yanlış olduğunu

2.2. Kira akti mevcut olan alanın, işgal alanından mahsup edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle;

3.1. Müvekkili davalının dava konusu yerin sözleşmeli kiracısı olduğunu,

3.2. En fazla 40 metrekare alan için ecrimisil hesaplanması yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen davalarda

haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında, "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmünü içermektedir.

2. Somut olayda; davacının 2019 - 2021 dönemleri ecrimisil alacağı için İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/542 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı ve bu dosyanın, Mahkemenin 2021/14 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş olduğu sabittir. Mahkemece 2021/14 Esas sayılı dava dosyasında 02.04.2024 tarihinde verilen hükümde, birleştirilen dava dosyası ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş, hükümden sonra 17.04.2024 tarihinde kurulan ara kararla, birleştirilen dava yönünden ayırma kararı verilerek yeni bir esasa kaydedilmiştir. Mahkemece 02.04.2024 tarihinde 2021/14 Esas sayılı dosyadan karar verilip dosyadan el çekildikten sonra ayırma kararı verilmesi ağır usuli hata olup bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.