"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/200 E., 2023/207 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ..., ...
vekili Avukat ..., ... vekili Avukat
..., ... vd.
DAVA TARİHİ : 22.05.2012
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasında görülen miras payının devri davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı asil ... ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu 364, 634 ve 1471 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’ye ait iken murisin oğulları arasında bir takım devir sözleşmeleri yapıldığını, bu kapsamda 07.09.1970 tarihli adi yazılı sözleşme ile ...’nin 364 parselde kendisine bırakılan ½ payının tamamını ve 21.03.1968 tarihli sözleşme ile 1471 parsel sayılı taşınmazda bulunan evdeki hissesinin tamamını...ye sattığını, ...’nin ise tarihsiz adi yazılı sözleşme ile 634 parselde kendisine düşen hakkından 3500 metrekarelik kısmı...ye sattığını, davacıların... mirasçıları, davalıların ise ... mirasçısı olan ... ile ... olduğunu, davalıların yapılan sözlü ve yazılı sözleşmelere göre yükümlü olmalarına karşın dava konusu taşınmazların tapuda devrine yanaşmadıklarını belirterek 364 parsel ve 1471 parsellerdeki ...’in miras payının ve 634 parseldeki ... miras payının 3500 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacıların kardeşinin çocukları olduğunu, davacıya hiçbir yer satmadığını, davanın yersiz olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
2.Davalı ... duruşmada; davayı kabul etmediğini, dava konusu yerde ... olduğunu, davacının sunduğu senetlerin geçersiz olduğunu ifade etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.01.2016 tarihli ve 2012/646 Esas, 2016/62 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi gereğince davanın 10 yıllık hak düşücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.01.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarih ve 2016/10924 Esas 2019/8963 Karar sayılı ilamında; davacıların 1968 ve 1970 tarihli miras paylarının satışına yönelik senetlere dayanarak dava açtıkları, buna göre davada tespit sonrası nedenlere dayanılmış olmakla, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilmesi, iddia ve savunma uyarınca tarafların delillerinin toplanması ve toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.02.2021 tarihli ve 2020/130 Esas, 2021/34 Karar sayılı kararıyla; kök muris ...'nin 1976 yılında vefat ettiği, davaya dayanak sözleşmelerin ise 1968 ve 1970 yıllarında yapıldığı, söz konusu sözleşmelerde mülkiyet sahibi olan tarafların babaları ...'nin imzasının bulunmadığı, bu nedenle yapılan sözleşmelerin geçerli bir hukuki sonuç doğurmayacağı ve miras payını devralan kişilere herhangi bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.02.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 17.05.2022 tarihli ve 2021/8070 Esas, 2022/3499 Karar sayılı ilamında; Nüfus Müdürlüğünün 30.03.2021 tarih ve 1 sayılı düzeltme işlemi ile mirasbırakan ...’nin ölüm tarihinin 29.12.1976 iken 29.12.1966 olarak düzeltildiğini, bu durumda davacıların iddialarına dayanak 07.09.1970 ve 21.03.1968 tarihli adi yazılı sözleşmelerin mirasbırakanın ölüm tarihinden sonraki tarihli olduğunu ve açılmış miras payının devri niteliğinde olduğunu, Türk Medeni Kanununun 677. maddesine göre inceleme ve araştırma yapılması gerektiğini belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; sözleşmelerin imza itirazına ve davacılar murisinin edimini yerin getirmediği yönünde her hangi bir itiraza uğramadığını, davacıların murisi ile davalı ... ve ... arasında farklı tarihlerde ivazlı miras payı devir sözleşmelerinin düzenlendiğini, yapılan sözleşmelerin yazılı şekil şartına uyduğunu, davacılar murisi tarafından üzerine düşen ivazların yerine getirilmiş olduğunu, aksi yönde itirazın bulunmadığını, yapılan keşif sırasında satış senedinde şahit olarak yer alan kişilerin tanık olarak dinlenildiğini, tanıklar tarafından da bu senetteki imzaların kendilerine ve davalılar murislerine ait olduğunun beyan edildiğini belirterek bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., davalı ... vekili ile davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ...; önceki beyanlarını tekrar ettiğini, dava konusu taşınmazlarda ... olduğunu, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, tebligatlarda usulsüzlük olduğunu, taşınmazların hudutlarının tam olarak incelenmediğini, bilirkişilerin uzmanlık alanlarına itiraz ettiklerini, raporların hatalı olduğunu, gerekçeli kararın tatmin edici olmadığını, delillerin tam olarak toplanmadığını ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.
2.Davalı ... vekili; kök muris ...'nin 1976 yılında vefat ettiğini, davaya dayanak sözleşmelerin ise 1968 ve 1970 yıllarında yapıldığını, söz konusu sözleşmelerde mülkiyet sahibi olan tarafların babaları ...'nin imzası bulunmadığından sözleşmelerin geçerli bir hukuki sonuç doğurmayacağını, her ne kadar davacı taraf ölüm tarihinin sehven yazıldığını iddia etse de bu durumun muvaazaya olanak oluşturduğunu, davacının dosyayı lehlerine çevirmek adına danışıklı dövüş olarak gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunduğunu, satışta muvazaa olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Davalılardan ... ve ... vekili; davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, 10 yıllık sürenin geçtiğini, zilyetliğin de davacı tarafa bırakılmadığını, müvekkillerinin murisi ...’nin davanın ilk açıldığı tarihlerde yapılan tüm duruşmalara katıldığını ve babasından miras kalan hiçbir taşınmazı satmadığını açık bir şekilde beyan ettiğini, dava konusu edilen sözleşme içeriğini incelediklerinde taşınmazın herhangi bir şekilde ada ve parsel bilgisinin yer almadığını, ayrıca sözleşmedeki imzaların müvekkillerinin murisi ...'ye ait olmaması sebebiyle müvekkilleri yönünden hukuki bir bağlayıcılığı da bulunmadığını, sözleşmenin altındaki imzaların murisi Seydi'ye ait olup olmadığı hususunda herhangi bir şekilde murise soru yöneltilmediği gibi imzanın müvekkillerinin murisine ait olduğunun teyit de edilmediğini, murisin kendisine miras kalan malını satmadığı gibi davacıların murisiyle bir araya gelerek sözleşme yapması, satış karşılığında bir bedel almasının da söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın yıllardır müvekkillerin murisi tarafından kullanıldığını, tüm bunlara rağmen mahkemece imza itirazına uğramayan şeklinde bir yorum geliştirilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ıslah dilekçesi ile 367 parselin 634 parsel olarak değiştirildiğini, ancak ıslah dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediği gibi hükmün de bu husus gözetilerek kurulmadığını, taşınmazda paylı mülkiyet olup olmadığının araştırılması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, miras payının devri nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
743 sayılı Medeni Kanun’un 612 nci maddesi
3. Değerlendirme
Somut olayda; davacı taraf 1968, 1970 tarihleri ve tarihsiz olarak düzenlenen üç farklı sözleşmeye dayanarak miras payının devri nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş, davalı taraflar ise sözleşmelerin geçersiz olduğu, herhangi bir şekilde satış gerçekleşmediği savunmasını ileri sürmüştür. Mahkemece, imzaların itiraza uğramadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de usulüne uygun şekilde imza incelemesi yapılmadığından hükmün isabetli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. Dosya kapsamında 21.03.1968, 07.09.1970 tarihli ve tarihsiz şekilde düzenlenen adi yazılı sözleşmelerdeki imzaların davalılar murisleri ... ile ...’nin el ürünü olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi raporu alınmadığı görülmüştür. Mahkemece sözleşmede imzaları bulunan murislere ait imza örneklerine ilişkin belgelerin; noterler, bankalar, muhtarlıklar, belediyeler, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme daireleri, dernekler ve vakıflar gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temin edilerek getirtilmesi, ardından dava konusu sözleşmelerdeki imzaların murisler Seydi ve Dursun’a ait olup olmadığı yönünde rapor istenmesi gerektiği halde bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; dava konusu sözleşmelerde taşınmazların, ada ve parsel numaraları ile belirtilmediği, sınırları tarif edilerek somutlaştırıldığı halde mahkemece sözleşmede tanımlanan alanların dava dilekçesi ile gösterilen taşınmazlarla örtüşüp örtüşmediği keşfen tespit edilmeden, davacının iddiasıyla yetinilerek karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkemece dava konusu sözleşmelerde hangi murisin hangi taşınmazı devrettiği hususları da karıştırılarak yanlış muris ve taşınmazlar üzerinden tapu iptal ve tescil hükmü kurulmuştur.
Hükmün belirtilen tüm bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.