Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3411 E. 2025/1833 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önceki dava konusu alacağından feragat etmiş olmasının ve sonradan kira sözleşmesi yapmasının, icra takibine konu ecrimisil alacağını ortadan kaldırmadığı ve usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/386 E., 2024/1646 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/556 E., 2022/651 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 390 ada 4, 5 ve 42 nolu parsellerin maliki olduğunu, davalının taşınmazları haksız kullandığını, davalı aleyhine 2015 yılında meni müdahale ve ecrimisil davası açıldığını, davanın lehlerine sonuçlandığını, davalı ile 18.10.2017 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, davalının ilk dava tarihi ile kira sözleşmesinin imzalandığı tarihler arasında taşınmazı bedel ödemeden kullanmaya devam ettiğini, bunun için davalıya ihtarname gönderildiğini, herhangi bir sonuç alınamayınca takip başlatıldığını, davalının buna itiraz ettiğini, itirazın iptali ile 04.03.2015 ile 18.10.2017 tarihleri arasında oluşan ecrimisil bedelinin işlemiş faizi ile tahsilini ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/88 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan 342.185,90 TL için takip başlattığını, taraflar arasında 17.10.2017 tarihinde sulh protokolü yapıldığını, bunun sonucu toplam 651.017,20 TL ödeme yaptıklarını, sonrasında kira sözleşmesi yapıldığını, davacıya borçlarının kalmadığını, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacının talep ettiği dönemler yönünden ecrimisil talep edebileceği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2019/20424 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 546.615,96 TL asıl alacak ve 130.498,44 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden kaldığı yerden devamına, davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin ve davalının kötüniyet tazminatına yönelik talebinin ayrı ayrı reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/88 Esas sayılı ilamı kesinleşmeden 13.11.2017 tarihinde dava konusu taleplerinden feragat ettiğini, feragat edilmiş alacaklar için ödeme emri gönderilemeyeceğini, bu alacağın dava konusu edilemeyeceğini, davadan feragat sonrası davacı ile kira sözleşmesi yapılmasının kullanıma muvafakat anlamı taşıdığını, ecrimisil hesabının hatalı olduğunu, emsal taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri getirtilmeden kiralık ilana dayalı hesaplama yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da faiz hesabının hatalı olduğunu, her dönem sonu için faiz hesaplaması yapılması gerekirken aylık faiz hesaplandığını belirtmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.