Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3514 E. 2025/2043 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı köyün, davalı köyün sınırları içindeki meraların kadimden beri ortaklaşa kullanıldığını ileri sürerek mera aidiyetinin tespiti ve müşterek kullanım hakkı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı köyün kadimden beri müşterek mera kullanımına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, mevcut delillerin davalı köyün mülkiyetini ve kullanımını desteklediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1651 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ :Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2022/3 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu Muş ili, ......... ilçesi, ..........köyü 392, 393, 394, 395 ve 163 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalı köy adına tespit gördüğünden davalı köyün idari sınırları içerisinde bulunduğunu, ancak kadimden bu yana davaya konu taşınmazların birkaç köy tarafından kullanıldığını, davalının tek başına kullanım hakkı bulunmadığını ileri sürerek meraların aidiyetinin tespitine, davaya konu taşınmazların davacı köyün de merası olarak tespitine, müşterek yararlanma hakkının davacı köye tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazların kadimden beridir davalı köyün kullanımında olduğunu, davalı köye ait meraların Badişan deresi ile çevrili olup derenin ayırdığı sınırların kadimden beri aynı şekilde kullanılageldiğini, davacının aktif husumetinin de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu meraların davalı ... lehine orta malı olarak sınırlandırıldığı, davacı köy tüzel kişiliği lehine müşterek kullanıma dayalı bir kaydın şerh düşülmediği, sınırlandırmanın iptaline ilişin bir davanın açılmadığı, Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden her iki köye ait toplam mera varlığının, otlatma kapasitesinin ve ot açığının tespitinin istendiği, davalı ... köy tüzel kişiliğinin otlatma sezonunda kaba yem açığının olduğunun tespit edildiği, mera uzmanı ziraat bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarda İl Mera Komisyonunca halihazırda bir çalışma yapılması halinde dahi davacı köy tüzel kişiliği lehine dava konusu mera parsellerinin tahsis edilemeyeceği yönünde görüş bildirildiği, mahkeme gözleminde de belirtildiği üzere dava konusu meralar ile davacı köy tüzel kişiliğinin sınırları arasından ......, deresinin geçtiği, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı köy tüzel kişiliği tarafından dava konusu meralardan kadimden beri yararlandığının ispatlanamadığı, tanık beyanlarından ve bu tanıkların beyanlarını destekleyen keşif, bilirkişi raporları ve toplanan diğer delillerden dava konusu meralardan davacı köy tüzel kişiliğinin yararlanmadığı kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların mera niteliğinde olduğu, davalı köyün idari sınırları içerisinde kaldığı, mera defteri kayıtlarına göre dava konusu parsellerden 163 numaralı parselin 1995 yılından beri, diğer parsellerin ise 1975 yılından beri davalı köy adına mera olarak tahsisli olduğu, tapulama tutanaklarına göre tüm parsellerin senetsizden kadimden beri davalı köyün ortak merası olarak kullanıldığından kamu ortak malı niteliğinde ve mera vasfı ile sınırlandırıldığı, kayıtlarda davacı köyün kullanımına ilişkin herhangi bir şerh ya da kaydın bulunmadığı, davacı köy adına başkaca tahsisli meraların bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince mahalli bilirkişiler ile taraf tanıkları keşif mahallinde dinlendiği, bilirkişi kurulu tarafından rapor aldırıldığı, köylerin kurulma tarihleri İçişleri Bakanlığından sorulduğu ve diğer tüm deliller toplanarak kadimlik iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece meraya ilişkin görgü ve bilgisi olmayan mahalli bilirkişilerin beyanına göre karar verildiğini, yeniden mahalli bilirkişi tespitine yönelik taleplerinin reddedildiğini, kadimlik iddiasının ayrıntılı bir şekilde araştırılması gerektiğini, dinlenen tarafsız tanıklarca davaya konu meranın kadimden bu yana davalı ve davacı köy tarafından ortak kullanıldığının beyan edildiğini, bu beyanların esas alınması gerekirken mahkemece delilin yanlış değerlendirildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, kadimlik iddiasına dayalı mera aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.