Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3887 E. 2025/265 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaza kurulan baz istasyonunun sökülmesi, mümkün değilse tecavüzün önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak mükerrer ecrimisil ödenmemesi için gerekli mahsup işlemini yaparak hüküm kurması usul ve yasaya uygun görüldüğünden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/6 E., 2024/394 K.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; asıl davada mülkiyeti vekil edenine ait 14947 ve 14946 parsel sayılı taşınmazlara davalının baz istasyonu kurduğunu belirterek, baz istasyonunun sökülmesini, bu mümkün olmadığı takdirde tecavüzün önlenmesini ve eski ... getirilmesini ve 01.09.2006 tarihinden itibaren tespit edilecek 10.000,00 TL ecrimisilin 01.09.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; birleştirilen davada ise hem asıl davada ecrimisil yönünden fazlaya dair saklı tuttuğu haklara ilişkin ek dava hem de işgalin devamından dolayı takip eden dönem için ecrimisil talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararda; “asıl davada 10.12.2013 tarihli ve 2012/452 Esas, 2013/392 Karar sayılı ilamının kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına; birleştirilen davanın kısmen kabulüne, 15.10.2007-16.03.2008 dönemi için 7.505,90 TL, 16.03.2008 – 16.03.2009 dönemi için 7.768,61 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar onanmış, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesince: “Davacının asıl dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL ecrimisil isteminde bulunduğu, bilirkişi raporunda 23.12.2006-16.03.2009 tarihleri arası dönem için 17,403,00 TL ecrimisil hesaplandığı, asıl davada taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL ecrimisile hükmedildiği, birleştirilen davada ise asıl davada hüküm altına alınmayan, saklı tuttuğu 7.403,00 TL ecrimisilin de tahsilini istediği, davalının 04.01.2013 tarihli dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunduğu, Mahkemece, asıl davada 10.000,00 TL ecrimisile hükmedildiği ve bunun kesinleştiği de dikkate alınarak 23.12.2006-15.10.2007 arasındaki dönem dışında kalan kısmın birleştirilen davada gözetilip buna göre hüküm kurulması gerekirken asıl davada hükmedilen kısım ile mükerrer olacak şekilde ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı, birleştirilen davada, asıl davada tespit edilip hüküm altına alınmayan 7.403,00 TL’nin zamanaşımına uğrayan alacak kısmı belirlenerek mükerrer ödeme oluşturmayacak şekilde bakiye ecrimisile hükmedilmesi gerekirken mükerrer ödeme oluşturacak şekilde ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle onama kararının kaldırılmasına, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “bozma ilamı doğrultusunda mükerrer olmayacak şekilde asıl dava ve birleştirilen dava yönünden ilgili tarihlere göre toplam ecrimisil bedelinin hesaplandığı, raporda mükerrer ödeme hesabı oluşmaması için birleştirilen dava yönünden asıl davaya göre zaman aşımı tarihleri olan 23.12.2006-15.10.2007 tarihindeki ecrisimisil bedeli ve birleştirilen dava yönünden geriye dönük 5 yıllık 16/10/2007-16/10/2012 tarihleri için ecrimisil bedelinin hesaplandığı ve toplam ecrimisil bedelinin bulunduğu, 23.12.2006-15.10.2007 tarihleri için kesinleşen toplam 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin mükerrer ödeme oluşmaması için toplam ecrimisil bedelinden düşüldüğü ve bu doğrultuda birleştirilen dava yönünden esas dava ile mükerrer ödeme oluşmayacak şekilde ödenmesi gereken ecrimisil bedelinin hesaplandığı” gerekçesiyle asıl dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; reddedilen kısım için lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu, bozmalar sonrasında daha yüksek bir ecrimisile hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yapılan mahsup işleminin hatalı olduğunu, 2012-2013 dönemi için de ecrimisile hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil; birleştirilen dava ise asıl davada ecrimisile yönelik saklı tutulan haklara ilişkin ek dava ve devam eden dönem ecrimisil istemine ilişkindir.

2.Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nin geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.