"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/688 E., 2024/2313 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... ilçesi, ... Köyünde bulunan 893 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı yerde bulunan 914 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davacının 5403 sayılı Kanun kapsamında ön alım hakkı bulunduğunu ileri sürerek 914 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptalini ve adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalının 914 parsel sayılı taşınmazı 13.02.2019 tarihinde satın aldığını, davalının taşınmazı aldıktan sonra sera yaptırdığını, davacının taşınmaz bedelinin 6.000,00 TL gösterildiğinden bahisle ön alım hakkını kullanmak istediğini, taşınmazın rayiç değerinin bu bedelin üzerinde olduğunu, taşınmaz üzerinde sera, sondaj ve sair tüm yapıların taşınmazın ayrılmaz parçası olarak değerlendirilmesi durumunda davacının bu bedellerin tamamını bloke etmesinin bir zorunluluk olduğunu, bu yapıların mütemmim cüz olarak değerlendirilmemesi durumunda başka taşınmaza taşınmasının fahiş zarar doğuracağını belirterek davalı-karşı davacı iyi niyetli yapı sahibi olduğundan 914 parsel sayılı taşınmazın davalı-karşı davacı adına tekrar tescilini, karşı davanın reddi halinde davalının yaptığı sera, sondaj, trafo bedellerinin tespitini, şufa bedeliyle davacıya depo ettirilmesini talep etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı vekilinin cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının tapuda gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masraflarını yatırmaya hazır olduğunu, davalının satın aldığı tarihten itibaren yasada belirtilen süreler içerisinde yasa hükümleri gereğince komşu parsel maliklerine bildirimde bulunmadığını belirterek asıl dava açısından davanın kabulüne karar verilmesini karşı dava yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...önalım hakkının gerek bu özel kanunda sayılan, gerekse TMK 732. maddede sayılan şartlarının oluşup oluşmadığı hususları araştırılmış, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile davaya konu her iki taşınmazın tarımsal nitelik arzettiği ve tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı, davanın da yasal süresi içerisinde açıldığı tespit edildiği, davalı- karşı davacının, satın aldığı bu taşınmaz üzerinde yapı ya da müştemilat oluştururken, yasal önalım süresinin tamamlanmasını beklemesi gerektiği, bu süre geçmeden ve davacının yasadan kaynaklı önalım hakkı olduğu halde davaya konu edilen müştemilat, malzeme ve yapıların, arz değerini geçtiğinden bahisle temliken tescil istemekte iyi niyet olduğundan bahsetme imkanı bulunmadığı, böylelikle, temliken tescil şartları oluşmadığından karşı davanın reddine karar vermek gerektiği, davalı- karşı davacı vekilinin, önalım davasının kabul edilip, temliken tescil davasının reddedilme ihtimalinde, malzeme ve müştemilat bedellerinin depo edilmesi talebine gelince davalı- karşı davacının bu talebinin, sebepsiz zenginleşme davasına konu edilerek, ayrı davada değerlendirilebilecek bir husus olduğu..." gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, kaşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "..davacı tarafın hak düşürücü süre içerisinde yasanın kendisine tanıdığı şufa hakkını kullandığı, resmi satış tutarı ile tapu harç ve masrafları toplamı dosyaya depo ettirilerek, bu bedeller üzerinden davacı tarafa şufa hakkının kullandırılmasına ve karşı davadaki taleplerin ayrı bir dava konusu edilebileceğinden bahisle karşı davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı..." gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; ön alım davasının şartlarının oluşmadığını, taşınmazlar arasında bütünlük olmadığını, taşınmazın gerçek değerinin depo ettirilmesi gerektiğini, davalar arasında bağlantı olduğunu, davalıya ait yapıların değerinin arazinin değerinden yüksek olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, taşınmazdaki yapıların bedellerinin de bloke ettirilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, asıl davada ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı davada muhdesatların tespiti ile bedeline hükmedilmesi istemine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 723. maddesine göre "Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir."
3. Temyizen incelenen kararda, karşı dava yönünden yapılan incelemede davalı-karşı davacının ön alıma konu taşınmazda satıştan sonra sera yapmak suretiyle muhdesat oluşturduğu ve bunun malik olan davacı-karşı davalının zenginleşmesine yol açacağı gözetilerek davalı-karşı davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 723. maddesi gereğince iyiniyetli olduğu kabul edilerek tazminata hükmedilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.