"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/21 E., 2024/415 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/349 E., 2023/426 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama Kadastrosu sonucunda Ordu ili Ünye ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 439 parsel sayılı 13.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4321 ada 21 parsel numarasıyla ve 14.721,56 metrekare yüzölçümlü olarak, bilahare kadastro komisyon kararı ile 14.032,48 metrekare yüzölçümlü olarak, ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 440 parsel sayılı 22.720,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4321 ada 22 parsel numarasıyla ve 23.294,41 metrekare yüzölçümlü olarak, bilahare kadastro komisyon kararı ile 23.114,45 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait 4321 ada 21 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiği ve eksiklik ile yanlışlığın davalıya ait 4321 ada 22 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı belirterek hatanın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "davacının maliki olduğu 4321 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ile davalının maliki olduğu 4321 ada 22 parsel sayılı taşınmaz arasındaki, keşifte hazır bulunan taraflar ve tüm tanıklar eşliğinde gösterilen sınırlar ve teknik bilirkişiler tarafından yapılan ölçümlere göre, tesis kadastrosunda ölçüm hatası tespit edilemediği, dava konusu parsellerin tesis kadastrosunda tespit edilen yüzölçümlerinin yenileme kadastrosundaki yüzölçümleriyle farklı olmasının sebebinin tesis kadastrosu döneminde kullanılan ölçüm tekniklerinden kaynaklandığı ve farklılığın tecviz sınırları içinde kaldığı, yenileme kadastro çalışmalarının mevzuata uygun olarak yapıldığı" gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hükmün; davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan harita bilirkişi heyet raporları ile tesis kadastrosu öncesinde ve buna en yakın 1972 tarihli hava fotoğraflarında 4321 ada 21 ve 22 nolu parsellerin ihtilafa konu müşterek sınırında herhangi bir sabit sınır bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ilk tesis kadastro paftası ile teknik belgelerinde herhangi bir tersimat ve hesaplama hatası bulunmadığı, çekişmeli sınırın 22/a uygulamasında geçerli sınır tipinde tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.