"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2008/2 E., 2009/18 K.
DAVA TARİHİ : 06.12.1982
KARAR : Temyiz talebinin reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve kesinleşen hükmün temyizi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2023 tarihli ek kararıyla, temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ek kararı, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu savı ile davalılar aleyhine açtığı kadastro tespitine itiraz davası sonunda; mahkemenin 07.03.2007 tarihli kararı ile, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazlardan Koçpınar köyü, 186 - 440 parsellerin orman sayılan, 187, 188, 189 ve 190 parsellerin ise orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanarak davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, 186 ve 440 sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına, 187, 188, 189 ve 190 sayılı parsellerin tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, bu kararın davacı Hazine vekili ile davalılar ..., ..., ... ve ... mirasçıları ... vd. vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 20.11.2007 tarihli ve 2007/15768 Esas 2007/4851 Karar sayılı ilâmında " tarafların orman olarak hazine adına tesciline karar verilen 186 - 440 parsellere yönelik, yine orman sayılmayan ve tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilen 187, 188 ve 189 parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına, "," 190 parselin her ne kadar resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmişse de Keser Çayı yatığı ortasında dört tarafı kumluk ile çevrili devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan Hazinenin davasının bu parsel yönünden de kabulüne karar verilmesi" gereği ile bozulmasına, karar verilmiş, Mahkemece bozma ilâmına uyularak 13.10.2009 tarihinde; Hazinenin davasının kabulü ile Koçpınar köyü 190 parselin tapulama tutanağının iptaline aynı vasıf ve yüzölçümü ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Bu karar tüm taraflara tebliğ edilmiş, davalılardan ... mirasçıları vekili ile ..., ..., ..., ..., , ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 04.04.2011 tarihli ve 2011/3734 Esas - 2011/3773 Karar sayılı ilâmı ile “ dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak; tesbitin iptaline karar verilmesi gerekirken, tutanağın iptaline karar verilmesi ve kararda taşınmazın hangi nitelik ile tescil edildiğinin belirtilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği açıklanarak, hükmün 1. bendi kaldırılarak, bunun yerine, “1-Davanın kabulüne, dava konusu siirt ili, merkez koçpınar köyü 190 parselin tespitinin iptali ile kumluk niteliği ile hazine adına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına" karar verilmiş, anılan karar 12.11.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden sonra, bir kısım davalılar vekili 02.09.2021 tarihli temyiz dilekçesi ile; mahkemece usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği, davada taraf olarak yer alan müvekkilleri yönünden ise gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini açıklayarak hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2023 tarihli ek kararıyla, mahkemece verilen kararın ve Yargıtay ilamının taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği, taraf teşkilinin sağlandığı, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle, temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu sefer temyizin reddine ilişkin ek karar bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen ek karar usul ve Kanuna uygun olup, bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2023 tarihli ek kararın ONANMASINA,1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.