Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3062 E. 2024/7147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen ve daha sonra 6292 sayılı Kanun kapsamında kendisine satılan taşınmazın sınırlarının hatalı tespiti nedeniyle komşu parsellerde tapu iptali ve tescil talep etmesi üzerine davanın hukuki yararının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa konu taşınmazların, dava tarihinden önce 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı adına tescil edilmiş olması ve bu durumda tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/974 E., 2023/1479 K.

KARAR : İstinaf talebinin kabulü ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/186 E., 2021/1004 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda, 303 ada 23 parsel sayılı taşınmaz, 1983'ten beri ... kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edildikten sonra, 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) kapsamında yapılan satış işlemi ile davacı adına tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kullanım kadastrosu sırasında davacı tarafından fiilen kullanılan bölümlerin sınırlarının hatalı olarak tespit edildiğini ileri sürerek, bu kullanım sınırlarının fiilen kullanıldığı şekline göre yeniden belirlenmesini ve 303 ada 11, 24 ve 25 parsellere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacının kullanımında olan kısımların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... 303 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 06.05.2019 tarihinde ..., 303 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 22.05.2019 tarihinde ..., 303 ada 25 parsel sayılı taşınmazın ise 05.11.2019 tarihinde ... adına (dava tarihi olan 15.06.2020 tarihinden önce) 6292 sayılı Kanun uyarınca satılmış olduğu, taşınmazların bu Kanuna göre satılmasından sonra tapu iptali ve tescil talebinin dinlenemeyeceği, buna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ..." gerekçesiyle, istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Davacı tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.