"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/497 E., 2024/498 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/329 E., 2023/285 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş, duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
2010 yılında yapılan kadastro esnasında ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 139 ada 50 parsel bahçe vasfıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesine istinaden Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılıp beyanlar hanesine, "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı" ve "İş bu taşınmaz 5 yıldan beri ... oğlu ...'in kullanımındadır" şerhleri verilerek tespit edilmiş; iş bu tespit 19.07.2010 tarihinde kesinleşerek taşınmaz Hazine adına tescil edilmiş; bilahare 23.01.2017 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi ile ... adına satılarak devredilmiştir
Davacı, davaya konu 139 ada 50 parsel sayılı taşınmazın tapusunun 156,94 m2 lik kısmının iptal edilerek adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu iptal ve tescil talebinin kabul görmemesi durumunda ise dava konusu edilen 139 ada 50 parsel sınırlarında bulunan 156,94 m2 lik kısmın dava tarihindeki rayiç bedelinin, davalı parselinde kalan taş duvar bedelinin ve su kuyusu bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda dava konusu ... Mahallesi, 139 ada 50 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kullanım kadastro tespit çalışmalarının 19.07.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra, kullanım kadastrosu tespit gününden önceki hakka dayalı olarak, 29.11.2022 tarihinde eldeki davayı açtığı, dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle; davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf istemi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş; davacı vekilince bu kez temyiz isteminde bulunulmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.