"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/212 E., 2022/48 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki Kullanım Kadastrosuna İtiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma istemli olarak ... tarafından ve davalı Hazine vekili, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin nitelikten reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda, ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 187 ada 69, 70, 71, 77, 79 ve 81 parsel sayılı, sırasıyla 5.948.45, 4.252.73, 1.522.16, 6.105.69, 6.789.92, 2.489.73 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, " 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sırasıyla ..., ..., ..., ..., ... ve ...'un fiili kullanımında bulunduğu " şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Köyü 187 ada 70, 71, 77, 79 ve 81 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 187 ada 69 parsel sayılı taşınmazın ise bir kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, usule ilişkin Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.10.2017 tarihli ve 2015/12765 Esas, 2017/6950 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 187 ada 69, 70, 77, 71, 79 parsellerde davalılar adına kayıtlı hisselerin tapu kaydının iptali ile tam hisse olarak davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra, 02.01.2023 tarihli "Tavzih" kararıyla, davacının isminin ... olarak tavzihine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalılar ... ve ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
1.a) Dava konusu 187 ada 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle Kanuna uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ... ve ...’un tüm, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1.b) Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 297/2. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak nitelikte olması gerekmektedir. Dava kullanım kadastrosuna ilişkin olup mülkiyeti taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmamasına ve kullanım kadastrosuna ilişkin davada; kullanıcı tespiti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde kullanıcı şerhi verilmeksizin tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden tavzih kararındaki hüküm fıkrasının HMK’nin 370/2 nci maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Dava konusu 187 ada 69, 70, 71 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek-4 üncü maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı gerçek veya tüzel kişilere yöneltilmek suretiyle açılması zorunludur.
Somut olayda; dava, Hazine ve taşınmazda lehine kullanım şerhi bulunan şerh sahiplerine yöneltilerek açılmış olup, ölümleriyle bir kısım mirasçılar dahil edilmiş ancak, dava konusu 187 ada 69 sayılı parselde şerh sahibi ... mirasçısı ..., ..., ...; 187 ada 70 sayılı parselin şerh sahibi ... mirasçıları ile 187 ada 71 sayılı parselin şerh sahibi ... mirasçılarının da davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilmemiş ve böylelikle taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, öncelikle davacı tarafa, davasını adı geçenlere de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ ettirilmeli ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek, tarafların varsa bildirdikleri deliller toplanıp usulünce değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
İlk Derece Mahkemesince, bu husus gözden kaçırılarak, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve kanuna uygun bulunmadığından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ...’un tüm, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (1.b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile tavzih kararının hüküm fıkrasının 2 nci bendinin 1. satırında yer alan " 187 ada 77 ve 79 " kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılarak ve aynı bendin 3. satırında yer alan "tesciline" kelimesinden sonra gelmek üzere "2-a) Dava konusu 187 ada 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde yazılı bulunan kullanım şerhinin iptaline, taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacı ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmak suretiyle tapuya tesciline" ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... ... ve davalı Hazine vekilinin, dava konusu 187 ada 69, 70, 71 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.