"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/142 E., 2020/539 K.
KARAR : Davanın kabulüne
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalılar vekili
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine, ... ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 11.03.2024 tarihli ve 2021/6679 Esas, 2024/1583Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar Hazine ve ... vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Serik ilçesi ... Beldesi ... Mahallesinde murisinin zilyetliği de dahil olmak üzere 60 yıldan beri zilyetliğinde bulunan, sınırlarını dilekçesinde belirttiği yaklaşık 5.116 m2 yerin zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile Antalya, Serik, ..., ... mahallesi, 24.06.2014 havale tarihli ve gerekçeli karara ek sayılan orman bilirkişisi raporunda 13. sayfadaki krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen 3898,73 ve 370,67 (toplam 4269,40) metrekarelik yerlerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (C) ve (D) harfleriyle gösterilen 817,30 ve 163,80 (toplam 981,10) metrekarelik yerlere yönelik talebin reddine, reddedilen bu kısımların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/6 ncı maddesi gereği orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar Hazine, Orman İdaresi ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 08.02.2018 tarihli ve 2017/8158 Esas-775 Karar sayılı ilamında, eksik inceleme ve araştırma sonucu keşfe götürülmeyen bilirkişinin raporuna dayalı verilen karar usul ve kanuna aykırı olmakla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma ilamında belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmış olup; dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılıp rapor alınarak, "davaya konu, karara ek 12.07.2019 havale tarihli fen bilirkişi krokisinde, krokide (A) harfiyle gösterilen 4.716,203 m2'lik kısım ve (B) harfi ile gösterilen 534,47 m2'lik yerde, davacı lehine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi gereğince, olağanüstü zamanaşımı nedeniyle kazandırıcı zilyetliğin şartlarının mevcut olduğu görülerek dava kabul edilmiş, aynı krokide (A2) harfiyle gösterilen 306,07 m2'lik kısmın ise, orman tahdit sınırları dışında tescil harici bırakıldığı ve davacı tarafça dava konusu yapılmadığı, ancak Hazinenin tescil talebi bulunduğu gözetilerek, bu kısmın öncesinin ormanlık alan olduğu ve orman sayılan yerlerden olduğu görülerek, bu kısma ilişkin Hazinenin de tescil talebinin kabulüne karar verilmiş, talebin reddine ve bu kısmın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, raporda (A1) ve (B1) harfiyle gösterilen kısımların da davacı tarafça dava konusu yapılmadığı, bu kısımların kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı" gerekçesi ile,davacının davasının kabulüne; Antalya ili ... ilçesi ..., ... mahallesinde bulunan, 12.07.2019 havale tarihli fen bilirkişisi ...'ın krokisinde (A) harfiyle gösterilen 4.716,03 metrekare ve (B) harfiyle gösterilen 534,47 metrekarelik alanın tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (A1) ile gösterilen 346,68 metrekare ve (B1) ile gösterilen 604,47 metrekare alanların kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığından ve bu kısımlar dava konusu olmadığından bu kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (A2) ile gösterilen 306,07 metrekare kısmın orman niteliği ile davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalılar Hazine, Orman İdaresi ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.03.2024 tarihli ve 2021/6679 Esas, 2024/1583 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş ve onama ilamına karşı davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalı ... Başkanlığının tüm, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2. Hemen belirtmek gerekir ki; usuli kazanılmış hak kavramı, anlam itibarıyla bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar; 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararları)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2006 tarihli ve 2006/4-519 Esas, 2006/527 Karar sayılı, 03.12.2008 tarihli ve 2008/10-730 Esas, 2008/732 Karar sayılı kararları)
Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olaya gelince; Mahkemenin ilk kararından davanın kısmen kabulü ile orman bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen 3898,73 ve 370,67 (toplam 4269,40) metrekarelik yerlerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (C) ve (D) harfleriyle gösterilen 817,30 ve 163,80 (toplam 981,10) metrekarelik yerlere yönelik talebin reddine, reddedilen bu kısımların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/6 ncı maddesi gereği orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiş, yalnızca davalılar Hazine, Orman İdaresi ile ... vekillerinin temyizi ile davacı adına tesciline karar verilen toplam 4269,40 m2 lik kısım açısından bozulmuş, davanın reddedilen kısmı davacı aleyhine kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemece karar düzeltme istemine konu kararda "12.07.2019 havale tarihli fen bilirkişi krokisinde, krokide (A) harfiyle gösterilen 4.716,203 m2'lik kısım ve (B) harfi ile gösterilen 534,47 m2 olmak üzere toplam 5250,67 m2" kısmın davacı adına tesciline denilerek daha önce ret kararı verilen (C-D) kısımları davacının ilk hükmü temyiz etmemesi nedeniyle aleyhine kesinleştiği halde davacı adına tesciline karar verilerek ilk bozma ile davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hak ihlal edilmiştir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının açıklanan gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm, davalı Hazinenin sair karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,
Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talebinin yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile Dairemizin 11.03.2024 tarihli ve 2021/6679 Esas, 2024/1583 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.