"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2023/14 E., 2023/31 K.
HÜKÜM : Davaların Reddine
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) (16.) Hukuk Dairesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmiş; İlk Derece Mahkemesi'nin 21.02.2024 tarihli ek kararıyla davacı ...'ın kararı temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş, ek kararın davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
766 sayılı Tapulama Kanunu (766 sayılı Kanun) uyarınca yapılan kadastro sırasında Edirne ili Keşan ilçesi Yeni Çiftlik köyü çalışma alanında bulunan 507 parsel sayılı 767.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zilyet olan kişilerin kazandırıcı zamanaşımı süresini tamamlamadıkları belirtilerek Hazine adına tespit edilmiş; Kadastro Komisyonu tarafından şahıslar tarafından sunulan tapu kayıtlarının taşınmazın bir kısım bölümlerini kapsadığı belirtilerek ifraz edilerek Hazine ve şahıslar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde Yeniçiftlik köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Boztepe Köyü'ndeki taşınmazların bir kısmınında mükerrerlik oluşturacak şekilde kadastro çalışmalarının yapıldığını, 507 ve 550 parsel sayılı taşınmazların Boztepe köyü sınırları içerisinde kalmasına rağmen Yeniçiftlik Köyü içerisine alındığı ve bu taşınmazlar içerisinde kalan 62 numaralı bölüm olan 22.700,00 metrekarelik kısmın kendisine babasından taksimen intikal ettiğini, mükerrer kadastronun iptal edilmesi için kendilerine dava açmaları hususunda süre verildiğini, bu kısım üzerinde 80 yıldan fazla bir süredir zilyetliklerinin bulunduğunu belirterek bu kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacının vefat etmesi üzerine davacının mirasçılarının davaya katılımı sağlanmıştır.
Birleşen dava dosyasında davacı ... dava dilekçesinde Yeniçiftlik köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Boztepe Köyü'ndeki taşınmazların bir kısmınında mükerrerlik oluşturacak şekilde kadastro çalışmalarının yapıldığını, 507 ve 550 parsel sayılı taşınmazların ... Köyü sınırları içerisinde kalmasına rağmen ... Köyü içerisine alındığı ve bu taşınmazlar içerisinde kalan 55 numaralı bölüm olan 11.800,00 metrekarelik kısmın kendisine 1303 tarihinden beri taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunan ... 'ndan babasının satın aldığını ve taksimen intikal ettiğini, babası adına vergi kaydının da olduğunu belirterek bu kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında aralarından irtibat bulunduğu belirtilerek asıl dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekili, davalı şahıslar davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince birleşen dava dosyası tefrik edildikten sonra yapılan yargılama sonunda davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) (16.) Hukuk Dairesinin 29.01.2020 tarihli ve 2019/3845 Esas, 2020/117 Karar sayılı kararıyla "davacıların dava konusu 550 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına, davacıların dava konusu 507 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çekişmeli 507 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinde Kadastro Mahkemesinde dava konusu olduğu ve halen tapu kaydının oluşmadığının anlaşıldığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, bu parsel yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 550 parsel yönünden onanmasına, 507 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise bozulmasına karar verilmiş; davacı ... tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine aynı Dairenin 01.04.2021 tarihli ve 2021/291 Esas, 2021/3150 Karar sayılı kararıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda "bozma ilamında belirtilen" gerekçelerle davacıların 550 parsel sayılı taşınmaza yönelik talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların 507 parsel sayılı taşınmaza yönelik talepleri hakkında Eski 507 parsel ve ifrazen oluşan yeni kayda göre 803 parsel, 835 parsel, 836 parsel ve 837 parsel yönünden) Tekirdağ Kadastro Mahkemesinin görevli olmasından dolayı mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin 12.12.2022 tarihli ve 2022/4431 Esas, 2022/7674 Karar sayılı kararıyla "İlk Derece Mahkemesince uyulan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulduğu" gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine aynı Dairenin 31.05.2023 tarihli ve 2023/2443 Esas, 2023/3025 Karar sayılı kararıyla "Somut olayda da İlk Derece Mahkemesince, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2020 tarihli bozma ilamına uyularak kadastro mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.12.2022 tarihli ilamıyla hüküm onandığı, davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş ise de Dairemizce verilen bu karar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmadığı" gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak dava dosyası Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmiş ve Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda "davacı ...'ın adına tescilini talep ettiği 55 nolu bölümün, davacı ...'ın ve mirasçılarının adlarına tescilini talep ettikleri 62 nolu bölümün bir kısmının Yeniceçiftlik köyü 507, bir kısmının 550 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer aldığı, dava konusu edilen ... Köyü 507 ve 550 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Keşan (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 1971/376 Esas sayılı dosyası ile kadastro tespitine itiraz davası açıldığı, davacı ...'ın ve diğer davacı ...'in murisi ...'ın bu davada davacı sıfatı ile yer aldığı ve bu davaya konu ettikleri taleplerini, dayandıkları delillerini Keşan ve Malkara Kadastro Mahkemelerinde de ileri sürdükleri, davalı tarafların aynı olduğu, anılan dosyada talep ettikleri yerin keşif ve bilirkişi raporu ile belirlendiği, davacı ...'in hak iddia ettiği kısmın 55 nolu kısım ve davacı ...'in hak iddia ettiği kısmın 62 no ile numaralandırılan kısım olduğu, yapılan yargılama sonunda 507 ve 550 parsel ile ilgili olarak Mahkemece 22.06.1999 tarihinde davanın reddine, taşınmazın davalılar adına payları oranında tesciline karar verildiği, bu kararın 550 parsele ilişkin olan kısmının Yargıtay onamasından geçerek 25.06.2002 tarihinde kesinleştiği, 507 parsel yönünden bozma kararı verilmesi üzerine anılan parsel hakkındaki kararın en son 30.06.2020 tarihinde kesinleştiği, 507 parselin tapu kaydının 30.06.2020 tarihinden sonra iş bu Mahkeme kararına dayalı olarak hükmen tescil ile oluştuğu, davacıların tarafı olduğu dosyadaki kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve 507 parsel bakımından 30.06.2020 tarihinde kesinleşen karar, davacılar bakımından da kesin hüküm mahiyetinde olduğu ve davacıların bu aşamadan sonra kesin hükme dayalı olarak oluşturulan tapu kaydına karşı yeniden zilyetlik olgusuna dayanarak dava açmasının mümkün bulunmadığı, sonuç olarak; dava konusu 507 parselin hükmen tescil ile oluştuğu, bu nedenle davacıların iddialarının kesin hüküm karşısında dinlenemeyeceği, diğer yandan Yeniceçiftlik Köyü kadastrosu Boztepe Köyü kadastrosu karşısında geçerli olacağından 507 parsel bakımından davacıların taşınmazlarını doğrudan bu taşınmaz ile ilgili bulunduğunun anlaşıldığı" gerekçesiyle davacıların eski 507 parsel (ifrazen oluşan 803 parsel, 835 parsel, 836 parsel ve 837 parseller) sayılı taşınmaz yönünden açtığı davalarının ayrı ayrı reddine, Malkara Kadastro Mahkemesinin 28.11.2014 tarihli ve 2013/31 Esas, 2014/42 Karar sayılı ilamı ile dava konusu eski 507 parsel (ifrazen oluşan 803 parsel, 835 parsel, 836 parsel ve 837 parseller) sayılı taşınmazın Yargıtay ilamı neticesinde 30.06.2020 tarihinde kesinleşerek karara göre tapuya tescil edildiği görüldüğünden eski 507 parsel (ifrazen oluşan 803 parsel, 835 parsel, 836 parsel ve 837 parseller) yönünden yeniden tescil kararı verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesinin dava dosyasında bulunan bilirkişi raporların gerekçeli kararın eki sayılmasına karar verilmiş; hükmün davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2024 tarihli ek kararıyla "davacı ...'a tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde temyiz giderlerine ilişkin eksiklik tamamlanmadığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 344/1 ve geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 434/3.maddesi uyarınca mahkememizce verilen kararın davacı ... tarafından temyiz edilmemiş sayılmasına" karar verilmiş; ek karar davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen ek karar usul ve kanuna uygun olup davacı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi'nin ek kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL nin temyiz edenden alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.