Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4614 E. 2025/1033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacının taşınmaz üzerindeki fiili kullanımının tespit edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada, toplanan deliller ve yapılan keşif sonucunda davacının kadastro tutanağının düzenlendiği tarihte taşınmaz üzerinde fiili hakimiyet ve kullanımını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/18 E., 2024/16 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kullanım kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, Mersin ili Bozyazı ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 315 ada 36 parsel sayılı 1132.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı ve 10 yıldır ... ve ...’ın kullanımında bulunduğu" şerhi yazılarak tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; Mersin ili Bozyazı ilçesi ... Mahallesi 315 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, davalılar adına yazılan kullanıcı şerhlerinin iptali ile kendisinin kullanıcı olarak yazılmasını istemiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen önceki karar, Dairemizin 11.05.2022 tarihli ve 2021/17731 Esas, 2022/4420 Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "... İlk Derece Mahkemesince, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerin tümü ile fen bilirkişi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişiler ve taraf tanıklarından, önceki keşif sonrası alınan ziraatçı bilirkişi raporunda hali hazırda nohut ekili olduğu ve içerisinde ceviz ağacı bulunduğu belirtilen dava konusu taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimin kullanımında olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ekilip dikildiği sorularak bu hususta somut ve maddi olaylara dayalı beyanlarının alınması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılması, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesinin karar yerinde gösterilmesi; fen bilirkişiden keşfi takibe imkan verir, denetime elverişli, tespit tarihi olan 2018 yılı uydu fotoğraflarında dava konusu taşınmazın kullanım durumunu irdeler rapor alınması, bundan sonra elde edilen deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması ..." gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; "... keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarından, taraf tanıklarının beyanlarından ve dosya kapsamındaki belgelerden davacı tarafın kadastro tutanağının düzenlendiği gün itibariyle dava konusu taşınmazda fiili hakimiyet ve kullanımının ispatlanamadığı ..." gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 315 ada 36 parsel sayılı taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

1086 sayılı Kanun'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.