Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4615 E. 2024/7677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın Hazine adına mı yoksa müdahil adına mı tescil edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro komisyonu kararının iptaline karar verilmeden doğrudan müdahil adına tescil kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2018/3 E., 2019/16 K.

KARAR : Davacının ve müdahil ...'in davasının reddine,

müdahil ...'in davasının kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının ve müdahil ...'in davasının reddine, müdahil ...'in davasının kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili, dava konusu 262 ada 13 parselin davalı adına tespit gördüğünü ancak kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsele uygulanan ve tespitin dayanağı olan tapu kaydının nizalı parsele uymadığını, uygulanan tapu kaydının taşınmaza ve o yere ait olmadığını, yapılacak keşifte ve incelemede görüleceği üzere tapu kayıtlarının ve geldilerinin mevki ve yönler olarak nizalı parsele uymadığını belirterek, 262 ada 13 parselin davalı adına yapılan tespitinin iptali ile müvekkili adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

Müdahil ... 03.03.2014 hakim havale tarihli dilekçesinde; dava konusu taşınmazı 1975 yılında ...'den babası ...'in satın aldığını, daha sonra bu arsaya ev yaptıklarını, tespit sırasında Silvan'da olmadıklarından davalı adına tespit gördüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmazın adlarına tescil edilmesini istemiştir.

Müdahil ... 02.03.2015 hakim havale tarihli dilekçesinde ise; dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek üzerinde ev ve ahıl bulunan taşınmazın adına tescil edilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince ilk olarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararına dayandığı, ancak davada davacı Hazinenin taraf olmadığı anlaşıldığından kararın davacı Hazine açısından kesin hüküm oluşturmadığı ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmediği, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, kaçak ve yitik kişilerden kalmadığı dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından davasını ispatlayamayan davacı Hazinenin davasının reddine; ... yaşadığından, müdahil ...'in davasının reddine; dava konusu taşınmazın müdahil ... tarafından tapu dışı satın alma tarihi olan 1975 yılından itibaren kullanıldığı, müdahilin tasarruf ve zilyetliği altında olduğu, ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunduğu, senetsizden kazanmak için herhangi bir engelinin bulunmadığı, dolayısıyla müdahil ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle müdahil ...'in davasının kabulü ile, dava konusu Diyarbakır ili Silvan ilçesi Camii Mahallesi, Parsel Yolu mevkisinde bulunan 262 ada 13 parsel numaralı taşınmazın komisyon kararında belirtilen niteliği ile müdahil ... adına tapuya tesciline dair verilen karar davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nin 05.02.2018 tarih ve 2017/10228 Esas, 2018/580 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tespit maliki olarak yer alan davalıya, ölü olduğu takdirde ise mirasçılarına duruşma gün ve saatinin Tebligat Kanununda belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile taraf teşkilinin tamamlanması, davada davalı olarak yer almalarının sağlanması ve daha sonra tarafların savunması ve delilleri alınıp, işin esasına girilerek, gerekli araştırma yapılması ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gereğine değinilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak devam eden yargılama neticesinde, bozma öncesi yargılamada olduğu gibi, davacı Hazinenin davasının reddine; müdahil davacı ...'in davasının reddine; müdahil davacı ...'in davasının kabulü ile dava konusu Diyarbakır ili Silvan ilçesi Camii Mahallesi, Parsel Yolu mevkii 262 ada 13 parsel numaralı taşınmazın komisyon kararında belirtilen niteliği ile müdahil davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş olup; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

Dava konusu Diyarbakır ili Silvan ilçesi Yenişehir Mahallesi 1 ada 4 parsel sayılı 770,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz 01.06.1974 tarihli ve 4 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak arsa vasfı ile davalı adına tespit edilmiş, yapılan tespite Hazine ve davalı tarafından yapılan itirazın değerlendirilmesi sonunda 27.09.1995 tarihli kadastro komisyon kararı ile Hazinenin itirazı reddedilmiş, Yenişehir Mahallesinin sonradan Cami Mahallesi adı altında birleşerek buna göre ada ve parsel düzenlenmesi yapıldığı gerekçesi ile davalının itirazı kabul edilerek taşınmazın Cami Mahallesi 262 ada 13 parsel sayılı 1.000,26 m2 yüzölçümlü olarak davalı ... ... adına tesciline karar verilmiştir.

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, davacı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değilir.

2. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu Cami Mahallesi 262 ada 13 nolu parsel (öncesinde Yenişehir Mahallesi 1 ada 4 nolu parsel), ... ... adına tespit edildiği ve Hazine ile ... ... tarafından Kadastro Komisyonuna yapılan itiraz neticesinde Hazine'nin itirazı reddedilip, ... ...'un itirazı kabul edilerek, taşınmazın yüzölçümünün 770,00 m2 den 1.000,26 m2 ye çıkarıldığı halde, Kadastro Komisyonu kararının iptaline karar verilmeden, doğrudan müdahil ... adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

S O N U Ç :

1. Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Davacı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde geçen "262 ada 13 parsel numaralı taşınmazın" ifadesinden sonra "Komisyon kararının iptali ile" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.