Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5215 E. 2024/6406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında vefat eden davacının mirasçılarının, kendilerine tebligat yapılmadığı iddiasıyla yargılamanın yenilenmesini talep etmeleri.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı, davacı vekilinin usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren yasal süre içerisinde temyiz yoluna başvurma imkanı varken bu yola başvurmadığı, olağanüstü bir kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurma hakkı bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1103 E., 2022/1044 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2021/12 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın, yargılamanın yenilenmesini isteyen davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinc istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın yenilenmesini isteyen davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar ... ve arkadaşları vekilinin yargılanın yenilenmesine ilişkin dilekçesinde; ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi'nin 22.02.1964 tarihli ve 1962/1992 Esas, 1964/80 Karar sayılı ve aynı mahkemenin 22.02.1964 tarihli ve 1962/1991 Esas, 1964/79 Karar sayılı kararında, yargılama sırasında hayatı kaybeden davacı ...'nın itirazının reddine karar verildiğini ve yine hayatta olmayan davacının ölümünü dikkate almadan kararın kesinleştiğini, davacının mirasçılarının davadan haberdar edilmediği için delillerini sunamadıklarını ve davalıların dava konusu taşınmazda hiç bir zaman malik sıfatıyla zilliyet dahi olmadığını belirterek yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istemiş, bilahare İlk Derece Mahkemesinin 2021/4 Esas sayılı dava dosyasında, dosya üzerinden yapılan inceleme ile tek dosya içerisinde iki ayrı dosya hakkında yargılamanın yenilenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davacı tarafın 1692/1992 Esas ve 1964/80 Karar sayılı dava dosyasına yönelik talebinin tefrik edilmesine karar verilmiş, tefrik sonucunda anılan dava dosyasına ilişkin talep 2021/9 Esas sayılı numarayı alarak yargılamaya devam olunmuştur.

Davalılar tarafından cevap verilmemiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, "davacının sunmuş olduğu veraset ilamına göre davacıların murisi ...'nın 05.11.1963 tarihinde vefat ettiği, mahkemece (Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi) verilen kararın ise 22.02.1964 tarihli olduğu, muris davacının dava devam ederken vefat ettiği ve mirasçılarının davaya dahil edilmediği ve bu şekilde karar verildiği, yargılamanın iadesine konu edilen 1962/1992 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelenmesinde Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi tarafından verilen kararın adliye arşivinde bulunarak daha önce verilen kararın Mahkemece taraflara tebliğe çıkarıldığı, yaşayan kişilerin kendilerine, vefat eden kişilerin ise mirasçılarına kararın tebliğ edildiği, tebligat yapılan kişilerce mahkeme kararının temyiz edilmeyerek 26.10.2019 tarihinde kesinleştiği, 12.02.2020 tarihli müzekkere ile dosyanın ... Tapu Müdürlüğüne gönderildiği ancak dosya aslının Tapu Müdürlüğünden istenilmediği, davacının yargılanmanın yenilenmesine ilişkin söz konusu bu talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesi çerçevesinde sınırlı sayıda olan yargılamanın yenilenmesi şartları açısından 12 bent halinde sayılan hiçbir koşulu karşılamadığı" gerekçesiyle yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş; hükmün, yargılamanın yenilenmesini isteyen davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince "yargılamanın iadesi talep edilen ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1962/1992 Esas 1964/80 Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacının ..., davalıların ..., ..., ..., ... olduğu, davanın, ... Köyü 485 parsele ilişkin tespitin iptali olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacının duruşmalara gelmediği ve itiraz dilekçesinde delillerini göstermediği için resen yapılan tahkikat sonucunda itirazın reddine karar verildiği, davanın yargılamanın yenilenmesine ilişkin olduğu, yargılamanın iadesi sebepleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun m. 445) sınırlı olarak sayıldığı, somut olayda, ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1962/1992 Esas 1964/80 Karar sayılı kararı ile davacı ...'nın davasının duruşmaya gelmediğinden ve delil göstermediği için resen yapılan tahkikat sonucunda itirazın reddine karar verildiği, yapılan yargılamada davacı ...'nın yargılama sırasında vefat ettiği halde tebligatların yapılmadığı ve usulsüz olduğu ileri sürülerek yargılamanın iadesi talebinde bulunulduğu, davacılar vekilinin, kadastro davası sırasında müvekkillerinin murisi ... yargılama sırasında vefat ettiği halde murisin ve ya mirasçılarının yargılama aşamasında yapılan işlemlerle ilgili bilgi sahibi olunamadığından delillerini bildiremedikleri gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesine göre yargılamanın iadesi davası açtığı, dilekçe içeriğine göre davacılar vekilinin yargılamanın iadesi sebebi olarak usulsüz tebligat hususuna dayanmakta olduğu, davacılar vekilinin, söz konusu kararı öğrendikten sonra öğrenme tarihini beyan ederek bu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde yapılan tebliğin usulsüz olduğunu da belirtmek suretiyle Yargıtay'da temyiz yoluna başvurma imkanı mevcut iken bu yola başvurmadığının anlaşıldığı, şu halde, davacılar vekilinin usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren yasal süre içerisinde olağan kanun yolu olan temyiz yoluna başvurmak suretiyle, kadastro davasının yeniden görülmesini sağlama imkanına sahip olmasına rağmen, olağanüstü bir kanun yolu olan yargılamanın iadesi yoluna başvurması mümkün olmadığı, hal böyle olunca, davacı yanca ileri sürülen iade sebeplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesi kapsamında bulunmadığı bu nedenlerle bu davacılar bakımından da yargılamanın yenilenmesine talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek yargılamanın yenilenmesini talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, yargılamanın yenilenmesini isteyen davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup yargılamanın yenilenmesini isteyen davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harçın onama harçına mahsubu ile kalan 346,90 TL'nin temyiz eden davacılardan ... ve ...'dan ayrı ayrı alınmasına,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 368,30 TL'nin temyiz eden davacı ...'dan alınmasına,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70 TL'nin temyiz eden davacı ...'dan alınmasına,

Davacı ...'ya ait 427,60 TL peşin harcın da onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.