Logo

8. Hukuk Dairesi2024/548 E. 2024/3048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosuna yapılan itirazda, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uygulama kadastrosu itiraz davalarında gerekli olan detaylı araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1072 E., 2023/1394 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/14 E., 2023/18 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece (Nevşehir Kadastro) Mahkemesi tarafından verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Nevşehir ili Avanos ilçesi Küçükayhan Köyü çalışma alanında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sırasında, tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 768 parsel sayılı 452,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 198 ada 2 parsel numarasıyla 289,25 m2 yüzölçümlü olarak; davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 767 parsel sayılı 970,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 198 ada 1 parsel numarasıyla 1.209,58 m2 yüzölçümlü olarak tespit edildikten sonra, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine 25.02.2022 tarihli komisyon kararı ile, davalıya ait 198 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 465,02 m2, davacıya ait 198 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise 1.033,81 m2 yüzölçümlü olarak tespitine karar verilmiştir.

Davacılar ... ve ..., Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri dava dilekçelerinde; kendilerine ait Nevşehir ili Avanos ilçesi Küçükayhan Köyü 198 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün küçüldüğünü öne sürerek, eski ... getirilmesini talep etmişler ve Asliye Hukuk Mahkemesince, görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.

Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında, davacılar vekili 19.08.2022 tarihli dilekçesi ile, davacı ... yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

İlk Derece (Kadastro) Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " harita mühendisi bilirkişisinin 27/02/2023 tarihli raporunun mahkemece istenen hususları içerdiği ve raporun, hem tesis kadastrosuna ilişkin hem de uygulama kadastrosuna ilişkin evraklar irdelendiğinden usul ve yasaya uygun bulunduğu " gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve 198 ada 1 (eski 767) ve 198 ada 2 (eski 768) parsel sayılı taşınmazların güncelleme kadastro tespitlerinin iptali ile ekli 27.02.2023 tarihli harita bilirkişisi ...'ün bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen toplam 169,64 m²lik kısmın 198 ada 2 nolu parselden çıkarılarak 198 ada 1 nolu parsele eklenmesine, neticeten 198 ada 2 nolu parselin 295,38 m² olarak tapudaki vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 198 ada 1 parsel nolu taşınmazın ise 1203,45 m² olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.

Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.

Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin "Hgm-Geoportal" sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu Köyü/Mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişilerine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişilerinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişileri haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

İlk Derece Mahkemesince, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.

Şöyle ki; mahallinde başında 21.12.2022 tarihinde yapılan keşifte fen bilirkişisi olarak ...’in bilgisine başvurulmuş olup, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 23.12.2022 tarihli raporda, sadece dava konusu taşınmazların yeri gösterilmekle ve koordinatları belirtilmekle yetinilmiştir. Daha sonra keşfe katılmayan jeodezi ve fotogrametri yüksek mühendisi ...'den hava fotoğraflarının uygulanması istenmiş, adı geçen bilirkişinin 27.02.2023 tarihli raporunda, 1981 ve 1992 yıllarına hava fotoğraflarının incelendiği bildirilmesine rağmen, ne fen bilirkişisi ..., ne de jeodezi ve fotogrametri yüksek mühendisi ... tarafından düzenlenen raporda, yukarıda açıklanan hususları içerir şekilde, haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasının çakıştırması yapılmadığı gibi, çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olarak, diğeri ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olarak düzenlenmediği görülmüştür.

Kaldı ki, jeodezi ve fotogrametri yüksek mühendisi ... tarafından tanzim edilen raporun değerlendirme ve sonuç kısmında, dava konusu iki taşınmaz arasında olması gereken sınır olarak gösterildiği belirtilen, yeşil çizgi de dosyada mevcut haritada gösterilmemiştir. Bu haliyle, anılan bilirkişi raporlarının hüküm vermek için yeterli olduğundan söz edilemez.

Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince öncelikle, yukarıda dosya arasına getirtilmesi gerektiği belgelerden eksik olanlar tespit edilerek, bu belgeler ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin dahil olduğu üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.