"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/90 E., 2024/1467 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/47 E., 2021/116 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespite itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu Mersin ili ... ilçesi ... Mahallesinde kain 124 ada 26 parsel sayılı taşınmazın belgesizden, kargir okul ve lojman ve uygulama bahçesi vasfıyla, 3.462,27 m² yüzölçümüyle Hazine adına 09.09.1992 tarihinde tespiti yapılmıştır.
Davacı vekili özetle; dava konusu taşınmazın kadastro güncelleme çalışmaları sonucunda 3.135,52 m² olarak yüzölçümünün belirlendiğini, parselde -326,75 m²'lik bir azalma oluştuğunu, mülkiyeti davalılara ait komşu taşınmazlar olan 124 ada 13, 15 ve 27 parsel sayılı taşınmazların ise yüzölçümünde artış olduğunu ileri sürerek; çekişme konusu 124 ada 26 parsel sayılı taşınmazın ilk tespit gibi 3.462,27 m² yüzölçümüyle tapu kütüğüne tescilini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince; ‘’... dava konusu ... Mahallesinde ilk tesis tapulama çalışmalarının 1994 yılında 3402 sayılı yasa hükümlerine göre yapıldığı, iş bu çalışmalarda parsel kırık köşe noktalarının ölçümünün sayısal yöntem ile yapıldığı ve paftalarında sayısal olarak oluşturulduğu, ilk tesis paftası incelendiğinde pafta üzerinde ilk tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut ve uygulama kadastrosu yönünden sabit nokta değeri kabul edilebilecek türden 3 adet yapının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu sabit nokta kabul edilen yapıların köşe kırık nokta değerleri esas alınmak suretiyle, mahalli bilirkişilerce de gösterilen hudutlar birlikte ele alınıp bu hususlarda ilk tesis paftasının uygulama kadastro paftası ile çakıştırılması hususunda bilirkişi raporu aldırılmış, teknik bilirkişi raporunda 22/2-a uygulama kadastrosunda (davacı 124 ada 26 parselin komisyon kararında bahsi geçen 3.342,06 m2'lik hudutlar yönünden) ölçülen sınırların zeminde fiili sınırlarla uyumlu olduğu, parselin Kuzeydoğusuna isabet eden ve 15 parsel ile olan sınırında mevcut yolun her ne kadar ilk tesis tapulama çalışmalarında düz hat olarak alınmış ise de yolun zeminde kadimden beri kavisli olduğu, bu hususun 22/2-a uygulama kadastrosu ile düzeltildiği, tespitin doğru olduğu ...’’ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve işbu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına gerek olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.