"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/577 E., 2021/1184 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/38 E., 2021/21 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalılar Orman İdaresi vekili ile Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın keşif sırasında gösterilecek yaklaşık 13 dönümlük bölümünün orman olmayıp tarım arazisi vasfı taşıdığını, taşınmazın davacılara murislerinden intikal ettiğini, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı itibariyle de orman özelliği göstermediğini ileri sürerek, ırsen intikal, eklemeli zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımına dayalı olarak 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırları keşif esnasında gösterilecek olan bölümünün tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 24.04.2019 tarihli dilekçe ile dava konusu yerin murisleri ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, diğer mirasçılar da verdikleri dilekçeler ile davaya muvafakat etmişlerdir.
Davalı Orman İdaresi vekili cevap dilekçesinde, kadastro tespitinin teknik personel tarafından yasaya uygun olarak yapıldığını, orman alanlarının imar-ihya ve zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmaz bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği, çevresindeki tarım sahaları ile devamlılık arz ettiği, dosyaya sunulan 15.12.1988 tarihli satış senedinin dava konusu yere uyduğu, çekişmeli yere komşu taşınmaz malikleri olan davacı tanıklarının da çekişmeli taşınmazın, muris ... tarafından uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanıldığını beyan ettikleri, davacılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu" gerekçesi ile, davanın kabulü ile dava konusu 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 13.10.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen çekişmeli bölümünün tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tapu kayıt ve tesciline karar verilmiş, karara karşı davalılar Orman İdaresi vekili ile Hazine temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, "uzman bilirkişiler yerinde yapılan inceleme sonunda alınan raporlara göre, çekişmeli taşınmaz bölümünün dört yönden eylemli olarak orman vasfı ile sınırlandırılan 101 ada 2 nolu parsel ile çevrili olduğu, buna göre çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu, bu tür yerlerin 15.07.2004 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunu'na Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/1-a ve 20.11.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin 16/1-i maddeleri gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğundan, mahkemece davanın kabulune karar verilmesinin isabetsiz olduğu" gerekçesi ile davalılar Orman İdaresi vekili ile Hazine temsilcisinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak orman parselinin bir bölümü hakkında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
... ili ... ilçesi ... köyü 101 ada 2 parsel sayılı, 41.694.326,53 metrekare yüzölçümlü taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına kayıtlıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılarak 11.05.2006 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Bölgede ayrıca 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'a (6292 sayılı Kanun) göre yapılan düzeltme çalışması 2014 yılında ilan edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğundan orman sayılayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; eksikliğin giderilmesi yoluyla dosyaya kazandırılan belgelerden dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak 11.05.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulması ile 6292 sayılı Kanuna göre 2014 yılında yapılan düzeltme çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın kesinleşen orman kadastro harita ve tutanakları uygulanarak çözülmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak 11.05.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulma çalışmasına karşı açılmış herhangi bir itiraz davası olup olmadığı, varsa bu davanın sonucu ile dava konusu parsel hakkında başka kişiler tarafından açılmış dava olup olmadığı araştırıldıktan sonra, öncelikle yörede yapılan bütün orman kadastrosu, aplikasyon ve düzeltme çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit haritaları ile aplikasyon haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği dosyaya getirtilerek; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon, 2/B madde ve 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a (4999 sayılı Kanun) göre yapılan haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılan harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, bilirkişilerden hüküm vermeye ve denetime elverişli, harita ve tutanakların uygulandığı rapor alındıktan sonra davacıların tescilini iddia ettiği kısmın orman kadastro sınırları içinde kalıp kalmadığı tespit edilmelidir. Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra çekişmeli taşınmaz bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan kısmı için, 11.05.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu yönünden kesinleşme tarihine göre hakdüşürücü süre hususu gözetilmeli, taşınmazın orman sınırı dışında kalan kısmı varsa, 12.10.2020 tarihli fen bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın şahıs parselleri ile sınırı bulunduğu hususu göz önüne alınarak davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.