Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6281 E. 2024/6961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti dışında bırakılan bir taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın vasfının, eski tapu kayıtları ile ilişkisinin ve orman kanunlarına göre durumunun yeterince araştırılmadan hüküm kurduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2021/81 K.

DAVA TARİHİ : 09.03.2016

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı ..., ilk geldileri ... Çiftliği ... mevkii nısıf payının ... oğlu ...'den Eylül 1293 tarihli ve 10 numarada, yine nısıf payını ... oğlu ... ...'den K. Sani 1293 tarihli ve 20 ile Şubat 299 tarihli ve 30 numaralarda ... kızı ... Hanımdan satın almak suretiyle tam pay haline gelen tapu kayıtları Emin oğlu ... ... adına 2.500 dönüm yüzölçümünde mera cinsli olarak ve sınırları, "... Deresinden... Yoluyla Kireç Ocağına müntehi" olan tapu kayıtları Nisan 1340 tarihli ve 20 numarada ... ...'nin kızları ... ve ...'ye intikal ettirildikten sonra, yine irsen ve tebdilen Eylül 1950 tarihli ve 54 numarada tamamı ...'e, ondan da Mart 1953 tarihli ve 29 numarada yine tamamı tespit tarihinden sonra ölen bir kısım davalılar miras bırakanı ...'a intikal ettirip, ... adına tescil edildikten sonra ... tarafından Şubat 1983 tarihli ve 10 numarada davacıya satılan ve yörede 1984 yılında yapılan kadastro sırasında hiçbir parsele revizyon görmeyen 2500 dönüm yüzölçümlü tapu kaydına ve tapunun önceki maliki ... adına kayıtlı 1936 tarihli ve 682 nolu 150 hektar yüzölçümündeki Doğusu: Yol ve kendi tarlası, Batısı: Münip Fundalığı, Kuzeyi: ..., Güneyi: ... Arazisi, yine 1936 tarihli ve 683 nolu 80 hektar yüzölçümündeki, Doğusu: Çiftlik Yolu, Batısı ve Kuzeyi: Münip Fundalığı, Güneyi: ... olan vergi kayıtlarına dayanarak, davalılar adlarına tapuda kayıtlı olan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan yerlerin sözü edilen tapu ve vergi kaydı kapsamı içinde kaldığını ve dayandığı tapu kayıt kapsamının, dava konusu parsellerin ortasında bulunan ve dava konusu yerler ile öncesi bütün olan 668 sayılı parsel hakkında görülen Gelibolu Kadastro Mahkemesinin 1988/337 Esas, 1993/1 Karar sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile belirlenip kesinleştiğini iddia ederek, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/302 Esas, 1993/429 Esas, 1988/545 Esas, 1989/232 Esas, 1993/237 Esas sayılı dosyalarında, 10 yıllık hak düşürücü süre geçmeden açtığı davada, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini ve ayrıca, dayandığı Şubat 1983 tarihli ve 10 numaralı tapu kapsamında kalan ve kadastro sırasında tespit tutanağı düzenlenmeyerek tapulama harici bırakılan, bu bölümlerin de adına tapuya tescilini istemiştir.

Müdahil Orman İdaresi 26.11.1996, 03.06.2005, 04.03.2005 tarihli dilekçeleri ile dava konusu 273, 279, 280, 307, 308, 309, 319, 320, 321 322, 323, 542, 543, 544, 545, 547, 548, 551, 552, 553, 554, 555, 557, 665, 669, 671, 674, 675, 676, 677, 678, 680, 699, 704, 706, 710, 716, 850, 1423 sayılı parseller ile temyize konu bu davanın konusu olmayan, ancak halen kadastro mahkemesinde davası devam eden 667, 708, 709, 714, 715, 1432 sayılı parsellerin ve davaya konu edilen tescil harici bırakılan alanın, orman niteliğinde olduğu iddiasında bulunarak davaya katılmıştır.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... ile müdahil Orman İdaresinin davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı ..., müdahil Orman İdaresi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarihli ve 2017/8272 Esas, 2019/2975 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle “yargılama sırasında çekişmeli 102 ada 1 parsel olarak tespit edilen taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiğinden kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir.

Bozma kararı sonrası 102 ada 1 parsel, asıl dosyadan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmiş ve kadastro mahkemesinin 2021/9 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiştir.

Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulü ile Gelibolu ilçesi ... köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın özel orman olarak davacı adına tespit ve tesciline karar verilmiş hüküm davalı ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir. Şöyle ki; kadastro mahkemesince yeni bir keşif yapılmamış, Asliye Mahkemesince yapılan keşif sonrası aldırılan 08.11.2016 tarihli orman bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.

Bilirkişi raporu incelendiğinde raporun fotokopi olduğu aslının dosya içine alınmadığı, davacının dayandığı tapunun kapsamının gösterilmediği ve çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide sınırlarının gösterilerek eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında nasıl göründüğü de belirlenmemiş, taşınmazın özel orman vasfında olup olmadığı ve davacının dayandığı tapu kaydının devletleştirilip devletleştirilmediği üzerinde durulmadan eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir.

O halde mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ile davacının dayandığı Şubat 1983 tarihli ve 10 sıra nolu tapu kaydının tüm tedavülleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte davacının dayandığı eski tapu kaydı çekişmeli taşınmaza uygulanarak taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli ve bundan sonra getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun), 4785 sayılı Orman Kanununa Bazı Hükümler Eklenmesine ve bu Kanunun Birinci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (4785 sayılı Kanun) ve 5658 sayılı Orman Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanunlar (5658 sayılı Kanun) karşısındaki durumu saptanmalı;

zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; , taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 17/2 inci maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığı ve 4785 sayılı Kanun gereği devletleştirildiği halde, Devlet Ormanlarının içinde ve bitişiğinde olmayan ve bu ormanlardan sabit sınırlarla ayrılan tapulu ormanların, 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi özel orman olacağı gözönünde bulundurularak 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümleri tartışılıp değerlendirilerek, eski tarihli resmi belgelerde orman sayılan ancak davacıya ait tapu kaydı kapsamında kalan arazi kesiminin özel orman olup olmadığı konularını da içerir, bilirkişilerden ilmi verilere dayalı rapor alınmalıdır.

Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (5403 sayılı Kanun) ile değiştirilen 14/2 inci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine ve Orman İdaresinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.