Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6464 E. 2024/4418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dedesi ve babasından miras yoluyla inen taşınmaz üzerindeki eklemeli zilyetliğinin bulunduğu, taşınmazın evveliyatının orman olmadığı ve yasal zilyetlik süresinin tamamlandığı hususları gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/737 E., 2021/593 K.

DAVA TARİHİ : 03.08.2012

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde Siirt ili Pervari ilçesi Sarıdam Köyü ... Mevkii, 113 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 2009 kadastro çalışmasında Hazine adına yazıldığı fakat kendisine ait meyve bahçesi niteliğinde olduğu iddiasıyla dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi hükme esas alınan orman bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, dava konusu taşınmazın doğu sınırının 101 ada 1 parsel orman parseli olduğu, taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığının araştırılması gerektiği, ayrıca taşınmazın kuzey doğusundan dere geçtiği, bu nedenle de jeolog bilirkişisinden rapor alınması gerektiği, yeniden keşif ve hava fotoğrafı araştırması yapılması gerektiği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın davacının dedesi ve babasından gelmekle davacıya kaldığı, davacının eklemeli zilyetliği bulunduğu, davacı kardeşlerinin başka taşınmazlardan pay aldığı, taşınmazın evveliyatının orman olmadığı, tespit tarihinden önce 20 yıl ve keşif tarihinden önce 50 yıl taşınmaz üzerinde bahçe tarımı yapıldığı, böylece kadastro öncesi ekonomik amaçlı zilyetlik süresinin tamamlandığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline ve davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğu iddiasıyla temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.