Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6532 E. 2025/491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin temyiz dilekçesini kanunda öngörülen süreden sonra vermesi nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin birden fazla olması ve tebligatın vekillerden birine yapılmış olması, diğer vekilin temyiz süresini etkilemediği, davalı vekilinin temyiz dilekçesini yasal süreden sonra verdiği gözetilerek, HMK 366. ve 352/1-c maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Palu Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Palu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilince temyiz edilmekle; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

6100 sayılı Kanun'un 75 inci madde hükmüne göre; “Dava için birden fazla vekil görevlendirilmiş ise vekillerden her biri, vekâletten kaynaklanan yetkileri, diğerinden bağımsız olarak kullanabilir. Aksi yöndeki sınırlamalar, karşı taraf bakımından geçersizdir” şeklindedir.

Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 11 inci maddesinde; “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır...” şeklinde yasal düzenleme bulunmaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; incelemeye konu davada davalı ... Genel Müdürlüğü, İlk Derece Mahkemesi yargılama aşamasında Avukat ... tarafından temsil edilmiş ve adı geçen vekilin istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi temyize konu kararı vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Genel Müdürlüğü adına vekili Avukat ...'e 04.06.2023 tarihinde tebliğ edilmiş, adı geçen vekil UYAP üzerinden sunduğu 02.10.2023 tarihli dilekçe ile davalı vekilliğinden istifa ettiğini bildirmiştir. Ne var ki; 04.06.2023 olan tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık temyiz süresi 19.06.2023 tarihinde dolmuş olup istifa dilekçesi iş bu tarihten sonra sunulmuş olduğundan sürelere bir etkisi bulunmamaktadır.

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından, 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesinde öngörülen yasal süre geçirildikten sonra 03.10.2023 tarihinde ilam temyiz edildiğinden dolayı, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden Vakıflar Genel Müdürlüğüne iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.