"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen orman kadastrosuna itiraz davasında yapılan yargılama sonunda İzmir Kadastro Mahkemesi kararıyla davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
İzmir ili, Menderes ilçesi, ... mahallesinde bulunan 1200 ada 18 parsel sayılı 1.908,00 m2 alanlı, ham toprak vasıflı taşınmaz geçici-8 çalışmaları sonucunda 23.12.2013 tarihinde davalı Hazine adına tapuya tescil edilmiş; bilahare 08.03.2022 tarihinde askı ilanına çıkarılan orman kadastrosu çalışmalarında taşınmaz orman sınırları içine alınmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kullanımında bulunan 1200 ada 18 parsel sayılı taşınmazın orman vasfını yitirdiği halde itiraza konu çalışmalarda orman sınırı içine alındığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasını istemiş, davalılar davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; orman kadastro komisyonunun işlemlerine karşı hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin itiraz edebileceği, tapu kayıt maliki Hazine dışında dava açan ve davalı taşınmazda hak iddia eden davacının 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) 11. maddesi kapsamında hak sahibi olmadığı ve dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf isteği Bölge Adliye Mahkemesi esastan reddedilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz isteğine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.