Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1207 E. 2025/1463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazın yüzölçümünde azalma ve sınırlarında değişiklik yapıldığı iddiasıyla açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasında, kadastro tespitinin doğru olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Güncelleme kadastrosunda tespit edilen sınırların, tesis kadastrosundaki verilere, hava fotoğraflarına ve ortofoto haritalara uygun olduğu, yüzölçümündeki azalmanın ise eski paftalardaki teknik hataların giderilmesinden kaynaklandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1682 E., 2023/1739 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/174 E., 2022/153 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın ili Karpuzlu ilçesi Arapkırı Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 636 parsel sayılı ve 11.860,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 139 ada 37 parsel numarasıyla ve 11.602,16 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, yüzölçümünde meydana gelen azalmanın yanılma sınırı dışında kaldığı, taşınmazın tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve yöntemine uygun olarak yapılan inceleme sonucunda, harita mühendisi ve fen bilirkişiler tarafından denetime elverişli olarak hazırlanan raporda; çekişmeli taşınmazın yenileme çalışmalarında geçerli sınır olarak belirlenen sınırlarının, tesis paftasının sayısallaştırmaya tabi tutulup, zeminde, hava fotoğraflarında ve ortofoto haritalardaki sabit sınırlar esas alınarak, büyük çoğunluğunun ilk tapulama paftası ve teknik belgeleri esas alınarak doğru belirlendiği ve mevzuata uygun olduğunun tespit edildiği, çekişmeli parselin yüzölçümünde meydana gelen azalmanın nedeninin; dava konusu parselin 16 ve 17 nolu paftalarda kısım kısım tescilli olması ve paftaların kenarlaşma problemlerinden kaynaklanan teknik hatalardan (kaba ölçü ve sınırlandırma hataları), yenileme çalışmalarında parsellerin tescilli oldukları grafik paftalara göre değerlendirme ve uygulamalarla sınırların belirlenmiş olmasından ve bu teknik hataların yenileme çalışmasıyla giderilmesinden kaynaklandığı belirlendiğinden, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.