Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1786 E. 2024/2648 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen kadastro tespitine itiraz davası hükmünün tavzih talebinin reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının davanın tarafı olmaması ve tavzih talebinin diğer tarafların aleyhine hukuki durum oluşturmaması gibi gerekçelerle tavzih talebini reddetmesinin yerinde olduğu, ancak tapu kaydındaki ismin hatalı yazılmasının tapu müdürlüğünce düzeltilebilecek bir maddi hata olduğu ve mahkemece tavzih yoluyla düzeltilmesine gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2002/1 E., 2004/3 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2024 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar, talep eden ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında 35 parsel sayılı 4.200 m2 ve 58 parsel sayılı 5.600 m2 yüzölçümlerindeki taşınmazlar davacılar ... ve arkadaşları adına kayıtlı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, davacıların zilyetliğinde bulunduğu ancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 9.9.1976 tarihli ve 1974/178 sayılı yazıları ile davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş; tutanaklar Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Tespit tutanağında sözü edilen dava dosyası bulunamamış, ancak dosyaya konulan karar örneğine göre davacı ... ve arkadaşları tarafından ... ve arkadaşları aleyhine açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının açılmamış sayılmasına, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği karar içeriği ile anlaşılmıştır.

Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 58 nolu parselin tapuda kayıtlı tapu malikleri ve halefleri adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi'nin 19.10.2006 tarihli ve 2006/3392 Esas, 2006/3286 Karar sayılı ilamı onanmıştır.

Tavzih talep eden ... vekili, müvekkilinin isminin ... olarak yazıldığını, kararın kesinleşerek tapuda tescil yapıldığını, müvekkili yargılamaya devam ederken taraflardan ... ... oğlu ... 'dan Urla Noterliğinin 06.10.1989 tarihli ve 4217 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile payı satın aldığını, dosyaya ibraz edilen satış vaadi sözleşmesi ve tapu resmi senedi ve tapu sicil müdürlüğünün mahkemeye bildirim yazıları dikkate alındığında müvekkilinin adının ... yazıldığını, zaten ... oğlu ... isminde başka bir kimsenin olmadığını, bu hata nedeni ile müvekkilinin yıllardır mağduriyet yaşadığını belirterek Mahkememizin 2022/1 Esas, 2004/3 Karar sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmında ''18720/262080 payın ... oğlu ... yazan kısmın 18720/262080 payın ... oğlu ...'' olarak tavzihini ve bu hususun Urla Tapu Müdürlüğü'ne bildirilmesini talep etmiştir.

Mahkemece tavzih talep edenin davanın tarafı olmaması, dosyada taraf sayısının fazlalığı ve çoğunun ölü olması, tavzih talebinin açıklanan gerekçelerle reddi nedeniyle tavzih talep eden dışında dosya taraflarının aleyhine hukuki durum oluşturulmaması nedenleriyle talep eden vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararındaki kabul doğrultusunda davacının tavzih ilişkin talebinin reddi doğru ise de; davacının dilekçesinde hükümde maddi hata bulunduğundan bahisle talepte bulunduğu anlaşılmakta olup Yargıtay tarafından onanan tavzihe konu mahkeme kararına ilişkin dosyada mevcut kısa karara bakıldığında 58 nolu parselin tapuda kayıtlı tapu malikleri ve halefleri adına tapuya tespit ve tesciline şeklinde hüküm kurulduğundan; talepte bulunan ...‘nun veya diğer gerçek kişilerin lehine herhangi bir hisse yazılı olarak hüküm kurulmadığına; uyulan bozma ilamındaki tapu kayıt malikleri ile haleflerinin lehine hüküm kurulması şeklindeki yazımdan hareket edildiğine, bu aşamaya kadar hükmün kuruluş şekli de dikkate alındığında tavzih veya maddi hata ile düzeltilmeye gerek olmadığına ancak; kesinleşen kararın tapu Müdürlüğünce infaz sırasında talepte bulunan adına kayıtlı 22.10.1997 tarihli ve 1 sıra nolu (4343 yevmiye no) tapu kaydının oluşumuna esas 06.10.1989 tarihli satış vaadi sözleşmesindeki kayıtlı bilgiler ve özellikle tapu tedavülü ile ilgili resmi senet içeriğinde açıkça ... oğlu ... yazılı olduğu dikkate alınarak tapu kaydında bu şekilde revizyon görmesi ve ... oğlu ... adına tapu kaydı oluşturulması gerekirken Tapu Sicil Müdürlüğü’nün Kadastro Mahkemesi’ne yazdığı 22.10.1997 tarihli ve 24343 sayılı yazı içeriğinde dahi bu hususa değinilmişken, aktarım sırasında maddi hata ile kayıt malikinin ... yazılması bizzat tapu müdürlüğü tarafından yapılan maddi hata niteliğinde olup tapu müdürlüğünce talep üzerine veya resen her zaman düzeltilebilecek nitelikte bulunduğundan, Mahkemece tapu müdürlüğünün bizzat düzeltebileceği bu hatayı düzeltme imkanı talep doğrultusunda mümkün olmadığından tavzih isteminin reddine ilişkin 16.02.2024 tarihli ek kararın onanmasına karar verilmiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2024 tarihli ek kararının ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL'nin temyiz eden ...'dan alınmasına,

Taraflarca 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.