Logo

8. Hukuk Dairesi2024/188 E. 2024/2740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, davacının Hazine adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümündeki eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin 1983 yılından beri aynı şekilde kullanılan sınırları yansıttığı, Hazine taşınmazının yüzölçümündeki değişikliğin davalı taşınmazından kaynaklanmadığı ve kadastro işlemlerinin usulüne uygun yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/994 E., 2023/1300 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/18 E., 2023/9 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Nevşehir ili Gülşehir ilçesi ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 153 ada 23 parsel sayılı 2.104,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 1.423,93 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 110 ada 37 parsel sayılı 21.034,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı ada ve parsel numarasıyla ve 20.393,64 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında Hazine adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... cevap dilekçesinde; Hazine adına kayıtlı taşınmazdan, taşınmazına yönelik herhangi bir kaymanın olmadığını, taşınmazını hiç bir değişim olmadan yıllardır kullandığını, her iki taşınmaz arasındaki mevcut yolun sınırlarının da değişmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosunda belirlenen sınırlarının 1983 yılından beri aynı şekilde kullanıldığı, sınırlarında değişiklik olmadığı, taşınmazlar arasındaki yolun aynı şekilde mevcut olduğu ve değişiklik olmadığı, davacı Hazineye ait 153 ada 23 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümündeki farklılığın parselin kuzeyinde bulunan yolun taşınmaza katılmasından kaynaklandığı, kuzey sınırının yolun üst sınırının alınarak hatalı olarak belirlendiği, uygulama kadastrosunun usulüne uygun yapıldığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların uygulama kadastro tespitleri gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazlarda tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapıldığının, uygulama kadastrosu ile bu hatanın düzeltildiğinin, iki parsel arasında yol bulunup ortak sınırlarının olmamasına ve Hazine taşınmazının sabit sınırlarının evvelden beri değişmediğinin ve yüzölçüm değişikliğinin davalı taşınmazından kaynaklanmadığının anlaşılmasına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.