Logo

8. Hukuk Dairesi2024/311 E. 2024/7528 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı lehine tespit edilen taşınmazın zilyetlikle kazanım yoluyla iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın bir kısmı için zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu kabul edilmiş ise de, ziraat raporu ile keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu, taşınmazın daha önce Hazine lehine kesinleşen kısmı ile bütünlük arz ettiği ve davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığının dosya kapsamıyla sabit olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2023/3 E., 2023/147 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro Kanunu'nun Geçici 8 nci maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, Mardin ili ... ilçesi Kabala köyü çalışma alanında bulunan 3516 parsel sayılı 20.687,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Mardin ili ... ilçesi Kabala Mahallesi çalışma alanında bulunan 3366 parsel sayılı taşınmazın imar - ihya edilmediği gibi davalı taraf yararına iktisap koşullarının da gerçekleşmediğini ileri sürerek müvekkili lehine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "23.11.2020 tarihli fen raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaza komşu parsellerin tutanak ve varsa dayanağı belgeler ile davalı olmaları halinde ise dava dosyalarının ilgili yerlerden getirtilmesi, çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi; yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları ile denetlenmesi; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, gerek dosya kapsamında bulunan gerekse de getirtilecek olan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, imar ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde hangi tarihte imar ihyaya başlandığı ve tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak hangi tarihten beri hangi tasarruflarla zilyet edildiğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir rapor düzenlettirilmesi; ziraat mühendisi bilirkişilerden, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, kapalılık oranı, taşınmaz üzerindeki dağılımlarını, taşınmazın evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş yakın plan ve panoramik fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; fen bilirkişisinden ise keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli, ağaçların dağılım biçimini gösterir ayrıntılı harita ve rapor düzenlettirilmesi, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 23.11.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının jeodezi raporunda 1984, 1992 ve 2002 yılında tarımsal faaliyete konu edildiği, ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazın 4 sınıf kuru tarım arazisi olduğunun belirlendiği belirtilerek mezkur kısım yönünden davalı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu; fen raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmının evvelde Yargıtay'ın onama kararı ile kesinleştiğinden bu kısma yönelik yeninden karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1.Davalı ... vekili temyizi yönünden yapılan incelemede; önceki hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiş olduğundan, hüküm davalı yönünden kesinleşmiş olup, kesinleşen yönlerin yeniden temyizen incelenmesi mümkün bulunmadığından temyizde hukuki yararı bulunmayan davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2.Davacı ... vekilinin dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Mahkemece mezkur kısım yönünden zilyetlikle kazanım koşullarının davalı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve kanuna uygun düşmemektedir.

Belirtmek gerekir ki, ziraat raporunda taşınmaz bölümünün 4 üncü sınıf tarım arazisi (4 sınıf tarım arazisi: Kullanımı sınırlandırılmış veya özel sulu tarıma müsait olan arazilerdir) olduğunun belirtildiği halde, keşif mahallinde alınan beyanlarda taşınmazın arpa ve buğday ekilerek kullanıldığının belirtilmek suretiyle çelişki oluşturulmuştur. Öte yandan temyize konu bölümle daha önce Hazine lehine kesinleşen kısım yönünden ayırıcı bir unsur bulunmadığı gibi aksine bütünlük oluşturduğu, nitekim taşınmazın güncel fotoğraflarınında durumu tevsik ettiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığının dosya kapsamıyla sabit olduğundan, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine adına hali arazi vasfıyla tesciline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi 3516 parselin tamamı dava konusu olduğu halde, önceki kararla temyiz itirazlarının reddedilmesi sonucu 3516 parselin Hazine lehine kesinleşen (B) bölümü yönünden de kesinleşen durum gibi Hazine lehine tescil kararı verilmesi gerekirken, bu husus hakkında karar verilmemesi dahi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.