Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3320 E. 2024/4803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı mirasçının, miras bırakanın zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu iptali ve tescili davası açmasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın taksimen kendisine intikal ettiğini ispatlayamaması ve diğer mirasçıların davaya muvafakati veya payları için talepte bulunmamaları nedeniyle aktif dava ehliyetinin olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro çalışmaları sonucunda; Artvin ili Ardanuç ilçesi ... Köyü ... mevkii 101 ada 1 parsel 3335684,75 m2 Devlet Ormanı vasfıyla 28.12.2007 tarihinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili; dava konusu doğusu kayalık, batısı dere, kuzeyi ve güneyi hali arazi ile çevrili yaklaşık 20 dönüm 101 ada 1 parsel içerisinde kalan taşınmazın davacının murisi Aslan Usta tarafından 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyet edildiğini, taksimen davacıya intikal ettiğini ve eklemeli zilyetliğin 50 yılı aşkın olduğunu, taşınmaz davalı adına tespit ve tescil edildiğinden tapunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekili; davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince; tanıklar ..., ... ve ...’nın aynı yöndeki beyanlarında, dava konusu taşınmazın taksim neticesinde davacı ...'ya düşüp düşmediği noktasında bir bilgilerinin olmadığını dile getirdikleri, davacının dava konusu taşınmazı taksimen kendisine intikal ettiğini ispatlayamadığı, davacının tek başına dava açıp dava konusu taşınmazın kendi adına tescilini talep etme noktasında aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince davacının taksimen dava konusu taşınmazın kendisine verildiğini bu nedenle adına tescil talebinde bulunduğu, tanık beyanlarından davacının kardeşlerinden satın aldıklarını duyduklarını belirten soyut beyanlarda bulunulduğu, taksim ve satış olgusunun ispatlanamadığı, diğer mirasçıların muvafakatlerinin istendiğini ve beyanda bulunan diğer mirasçıların ise davaya muvafakat ederek paylarına düşen kısımları istediklerinden mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı ancak eldeki davanın her iki davalı yönünden de aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğine göre, her iki davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine ve bu husus gerekçe de belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.06.2023 tarih ve 2015/923 Esas, 2023/429 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.(2) maddesi gereğince yeniden hüküm tesisine, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu kez davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.