"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/496 E., 2024/986 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/11 E., 2022/62 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Kütahya ili Domaniç ilçesi Hisar Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 91 ada 34 parsel sayılı 2.078,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 317 ada 21 parsel numarasıyla ve 2.042,06 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında Hazineye ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek, dava açmıştır.
Davalı Kadastro Müdürlüğü temsilcisi cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın kadastro yenileme sınırları ve dava konusu parselin oluşmasından evvel yapılan yola terk işlemine ait hazırlanan ölçü krokisinin, 1988 yılına ait hava fotoğrafı ile çakıştırılması neticesinde dava konusu taşınmazın yenileme kadastrosunda esas alınan sınırlarının hava fotoğrafı ile uyumlu olduğu, taşınmazdaki yüzölçüm farklılığının, zamanın teknolojik yetersizliğinden kaynaklandığı, tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu arasındaki alan farklılığının tecviz (yanılma sınırı) içerisinde olduğu, uygulama kadastrosunda herhangi bir ölçü, sınırlandırma ve tersimat hatasının bulunmadığı" gerekçesiyle kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tevhid işlemi öncesinde 91 ada 18 parsel sayılı taşınmazda yapılan yola terk işleminde hesap edilen koordinatların doğru olduğunun ve yola terk işlemiyle tesis kadastrosu paftasının çakıştırılmasında herhangi bir ölçü, tersimat ve sınırlandırma hatası olmadığının bildirilmesine, 91 ada 16, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların tevhidiyle oluşan dava konusu taşınmazın tevhit işlemiyle tesis kadastrosu paftasının çakıştırılmasında da herhangi bir ölçü, tersimat ve sınırlandırma hatası bulunmadığının tespit edilmesine, kadastro yenileme çalışması sonucunda üretilen koordinatlarla tesis kadastrosu paftasının çakıştırılmasında da herhangi bir ölçü, tersimat ve sınırlandırma hatası olmadığının ve yenileme kadastrosunda esas alınan sınırların hava fotoğrafıyla da birebir uyumlu olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edilmesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.