Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3843 E. 2024/5018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle kadastronun iptali ve eski yüzölçümünün tescili istemiyle açılan davada, tescil harici bırakılan kısmın taşınmaza eklenmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru mudur?

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuna göre yüzölçüm eksikliğinin tesis kadastrosu sırasında kullanılan teknik yetersizlikten kaynaklandığı ve tescil harici bırakılan kısmın taşınmaza eklenmesi suretiyle hatanın düzeltilebileceği, davalıların ise taşınmazın niteliği gereği davada yasal hasım olarak yer aldıkları gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı Hazine vekili, ... vekili ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Mersin ili Erdemli ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 53 parsel sayılı 3610 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 121 ada 225 parsel numarasıyla 1351,73 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 121 ada 225 parsel sayılı taşınmazın yözülçümünün azaldığını ileri sürerek, uygulama kadastrosunun iptali ile taşınmazın eski yüzölçümü ile adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Teknik ve bilimsel verilere dayalı olduğu kabul edilen bilirkişi raporuna göre, taşınmazdaki yüzölçüm eksikliğinin ilk tesis kadastrosunda kullanılan ölçü tekniği ve alan hesaplama yönteminin teknik yetersizliğinden ve taşınmazın sınırındaki tapulama harici olarak bırakılan alandan kaynaklandığı, tapulama harici alandan bir kısmın 121 ada 225 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle hatanın düzeltileceğinin belirtildiği" gerekçesiyle davanın kabulüne, 121 ada 225 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptali ile 08.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda tanzim edildiği şekilde (A) harfi ile gösterilen 1170,26 metrekarelik kısmın 121 ada 225 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile 121 ada 225 parsel sayılı taşınmazın 2521,99 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı Hazine vekili, ... vekili ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Bilirkişi raporuna ekli krokide yapılan çakıştırma ile davaya konu bölümün tesis kadastrosu sonucunda davacının çapı içinde bulunduğu, ancak uygulama kadastrosu sırasında tescil harici bırakıldığı, bu hatanın takometrik ölçü çizelgesinde mevcut yatay açı okuması ve buna bağlı tersimattan ileri geldiğinin bildirildirildiği, hal böyle olunca mahkemece uygulama kadastrosunun tesise uygun hale getirilmesine yönelik yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak; davalıların, tesis kadastrosu sonucu davacıya ait yerin uygulama kadastrosu sonucunda tescil harici kalan yerde bırakılması sebebiyle, davaya konu yerin niteliği gereği yasal hasım olarak davada yer aldıkları anlaşılmakla yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle davalı Hazine vekili, ... vekili ve ... vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 121 ada 225 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptali ile 08.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda tanzim edildiği şekilde (A) harfi ile gösterilen 1170,26 metrekarelik kısmın 121 ada 225 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile 121 ada 225 parsel sayılı taşınmazın 2521,99 metrekare olarak tapuya tesciline, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve işbu karar, davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili ve ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70 TL'nin temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.