"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/121 E., 2023/340 K.
DAVA TÜRÜ : Vakıfın Dağıtılması Ve Tescili İstemli
Birleşen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/666 Esas sayılı dosyası
DAVA TÜRÜ : Alacak
Birleşen Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/552 Esas sayılı dosyası
KARAR : Davanın kabulüne, birleşen davaların açılmamış sayılmasına
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davaların ise açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hüküm, davacı ... vekili tarafından yargılama giderlerine hasren temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili dilekçesinde; malvarlığının amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan vakfın tasfiyesi ile mahkeme sicilinden silinmesini istemiştir.
Birleşen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/666 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili asıl dosya davalısı vakıf aleyhine açtığı dava ile davalı vakıftan alacağın tahsilini istemiştir.
Birleşen Birleşen Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/552 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili asıl dosya davalısı vakıf aleyhine açtığı dava ile davalı vakıftan alacağın tahsilini istemiştir.
Davanın kabulüne dair Mahkemece verilen ilk karar, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne ve vakfın kendiğinden sona erdiğinin tespiti ile sicilden silinmesine, malvarlığı bulunmadığından tasfiyeye ilişkin karar tesisine yer olmadığına dair verilen karar davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2018/11349 Esas, 2018/17677 Karar sayılı ilamı ile; "1-Vakfın malvarlığının bulunup bulunmamasının tasfiye kurulu oluşturulmasına engel olmadığı hususu da dikkate alınarak mahkemece, yukarıda belirtilen emredici düzenlemeler doğrultusunda, vakfın sona ermesi (dağılması) halinde artan mal ve hakların nereye devredileceğinin vakıf senedindeki düzenlemelerde gözönünde bulundurulup yöntemince tespitinden ve uygulamada duraksamaya sebebiyet vermemek için bir tasfiye kurulunun belirlenmesinden sonra vakfın sona erdiğine karar verilmesi yerine, tasfiye kurulu oluşturulmadan davanın kabulü,
2-Kendisini davada vekille temsil ettirmiş bulunan davacı ... lehine maktu vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Kabule göre de;
Vakfın sona erdiğinin tespiti ve tasfiye kurulu oluşturulması ile birlikte TMK'nin 52.maddesi gereğince vakfın tüzel kişiliği ile ehliyetinin tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sonuna kadar devamına karar verilmemesi," doğru görülmeyerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile Türkiye ... ... ... Vakfının kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile Vakfın tüzel kişiliği ile ehliyetinin tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sonuna kadar devamına, tasfiye işlemleri tamamlandığında sicilden silinmesine, tasfiye işlerini yürütmek üzere vakfın son yöneticilerinden ve tasfiye memurundan oluşan üç kişilik bir tasfiye kurulu oluşturulmasına, 5.017,90 TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ... Müdürlüğüne verilmesine ve birleşen davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen son karar, davacı ... vekili tarafından sadece davacı üzerinde bırakılan 5.017,90 TL yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
Asıl dosyadaki dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 Sayılı Kanun) 116 ncı maddesi kapsamında malvarlığının amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan vakfın tasfiyesi ile ile mahkeme sicilinden silinmesi istemine; birleşen davalar ise alacak istemlerine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 326. maddesinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 323. maddesinde ise, harç, vekalet ücreti ve sayılan diğer giderler yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiğine göre, davacı tarafından yapılan 5.017,90 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin davacı ... üzerinde bırakılması doğru değil ise de, anılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (3.) paragrafında yer alan “davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davalıdan tahsili ile davacı ...'ne verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.