"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1134 E., 2023/969 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/203 E., 2021/172 K.
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) uyarınca satışı yapılan taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, Antalya ili Alanya ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 584 ada 5 parsel sayılı 407,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine " 6831 Sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun)
2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in kullanımında olduğu " şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca satış suretiyle 04.10.2018 tarihinde ... adına, 03.12.2018 tarihinde ise satış suretiyle davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Antalya ili Alanya ilçesi Mahmutseydi Mahallesi 584 ada 5 parsel sayılı dava konusu taşınmazın bir kısmının müvekkili olan davacının kullanımında olduğu halde dava dışı ... adına yapılan kullanıcı tespitinin ve akabinde de davalı ... adına tescil edilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek, söz konusu taşınmaz kısmı yönünden davalı adına tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; " Davalının davaya konu parseli dava dışı ...' den 03/12/2018 tarihinde satış yoluyla edindiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1023 üncü maddesinde aynen ' tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur ' hükmüne, aynı yasanın 1024 üncü maddesinde ' Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz ' hükmüne yer verildiği, ne var ki tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespitinin büyük önem taşıdığı, ayni hak, kütüğe tescil yoluyla yazılmışsa kural olarak böyle bir tescile dayanan iyiniyetli kişinin iktisabının korunacağı, fakat tescilin yanı başında, bir de bunun haklı bir sebebe dayanması ve tescil talebinin o hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kimse (TMK.m.1013) tarafından yapılmış olmasının şart olduğu, yetkisiz bir kimse tarafından yapılan talep veya haklı bir sebep olmadan yapılan bir tescilin hakkı iktisap ettirremeyeceği, ancak bu yönden tescil sakat dahi olsa, iyiniyetli yani sakatlığı bilmeyen ve bilmeleri de kendilerinden beklenemeyen kimseler (TMK.m.3) karşısında geçerli bir tescilin sonuçlarını doğuracağı, böyle bir tescile dayanarak iyiniyetle o gayrimenkul üzerinde ayni bir hak iktisap edenin korunacağı (TMK.m.1023), yani iyiniyetli kimselerin kütüğün görünüşüne inanmakta haklı olduğu, bu kuralın tapu kütüğüne güven sağlamak için getirildiği, (TMK.m.1020) bu açıklamalar ışığında davalının yeri iyi niyetli şekilde satış yoluyla iktisap ettiği ve TMK.m.1023 maddesi gereğince iktisabının korunması gerektiği" gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince; " İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önce davalının bayiine, ondan da davalıya satışı yapılan çekişmeli 584 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olup, öncesinde davalının bayii ... adına bulunan kullanıcı şerhi nedeniyle dava tarihinden önce Hazine tarafından davalıya yapılan satışın ayakta olduğu ve ondan sonra da kayıt maliki dava dışı ... tarafından davalıya satıldığı ve kök satışın bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunmadığı, buna göre sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.