Logo

8. Hukuk Dairesi2024/825 E. 2025/1181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların zilyetlik iddiasına dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki mülkiyet haklarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, önceki Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda davacıların zilyetliğinin mülkiyete yol açacak nitelikte olduğu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinmeye engel bir yapının bulunmadığı değerlendirilerek, davacıların mülkiyet iddiasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2014/579 E., 2017/103 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz (aktarılan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Mersin ili Erdemli ilçesi ... merkez köyü, çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) uyarınca 1993 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde temyiz konusu 102 ada 35 parsel 19.353.79 m2 yüzölçümüyle senetsizden tarla vasfıyla ve 102 ada 90 parsel 329.24 metrekare yüzölçümüyle senetsizden vergi kaydına dayanılarak harabe vasfıyla, taşınmazlar Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/73 esas sayılı dosyasında meni müdahale davasında dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.

Davacılar ... ve arkadaşları tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan paya yönelik elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan yerler hakkında 102 ada 33, 34, 35, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88 ve 90 parsel nolu tutanaklar düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmış, Kadastro Mahkemesinde süren yargılama sırasında Hazine vekili çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık ve çalılık niteliğindeki yerlerden olup, kişiler yararına edinme koşullarının oluşmadığı iddiaları ile; ... ve diğerleri ise çekişmeli 102 ada 33, 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adına tescili gerektiği iddiası ile ayrı ayrı davaya katılmışlardır.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı Hazinenin ve ... ... ve ... mirasçılarının davalarının kısmen kabul, kısmen reddine; diğer davacıların davalarının reddine; dava konusu 102 ada 33, 34, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline ve bu parsellerin 34 nolu parsel dışında kalanların 1. derece sit alanı içerisinde kaldığının, 34 nolu parselin 05.11.2002 havale tarihli rapor ve krokisinde Yeşil renkle taralı olarak gösterilen bölümünün 1. derece sit alanı, Kahverengi taralı olan bölümünün ise 3. derece sit alanı olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, dava konusu 35 sayılı parselden ayrılan 05.11.2002 havale tarihli rapor ve krokisinde (B) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerin Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu 90 nolu parselin tamamı ve 35 nolu parselden ayrılan, aynı rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün toplam 360 pay kabul olunarak; 90 payının ... ... kızı 1926 doğumlu ... adına; 90 payının ... ... kızı 1926 doğumlu ... adına geriye kalan 180 payın dosya içerisinde bulunan Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/63 karar sayılı veraset ilamında gösterildiği şekilde; muris ... mirasçıları olan çocukları ..., ... (...) ..., ... , ... (...), ..., ... (...) ... adlarına 20’şer pay; ölü oğlu ... ...’in eşi ...'a 5 pay ... ...'in çocukları ... , ... , ... (...) ... ve ... ... adlarına 3’er pay olmak üzere tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm müdahil Hazine vekili, davacılar ... ve müşterekleri vekili, müdahil ... ve müşterekleri vekili ile davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2009 tarihli ve 2008/9425 Esas 2009/857 Karar sayılı ilamı ile "...hükmü temyiz eden müdahiller ve davalıların bütün temyiz itirazlarının reddiyle müdahil Hazine adına tescillerine karar verilen 102 ada 33, 34, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87 ve 88 parsel sayılı taşınmazlar ile 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan uzman fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümleri hakkındaki hükmün onanmasına, Bu dava dosyasında dava konusu olmadığından 102 ada 89 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün bozulmasına, 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın uzman fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunup zilyetleri yararına edinme koşullarının oluştuğundan müdahil Hazine vekilinin bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, aynı bölüme yönelik ... oğlu ... ... ve müştereklerinin temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümün 1/2 payının ... ... ve eşi ...’ün tüm mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline karar verilmesi için hükmün bozulmasına, 102 ada 90 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkemece bu taşınmazın 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı sınırları dışında kaldığı, ilgilileri yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan incelemenin yetersiz olduğu, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanlığına yazı yazılarak çekişmeli 102 ada 90 parsel sayılı taşınmaz hakkında arkeolojik sit alanı sınırları içine alma veya kültür veya tabiat varlığı olarak tescili yönünden bir çalışma yapılıp yapılmadığı ve çekişmeli taşınmaz üzerinde 2863 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde düzenlenen nitelikte, zilyetlikle edinmeye engel olabilecek bir yapı olup olmadığı sorulup saptandıktan, varsa ilgili belgeler dosya içine getirtildikten sonra mahallinde uzman arkeolog, ziraatçı ve fen bilirkişileri hazır olduğu halde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın ne durumda bulunduğu, üzerinde herhangi bir yapı bulunup bulunmadığı, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığı, ilgilileri yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı gibi hususlar yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulup saptanması, uzman fen, arkeolog ve ziraatçı bilirkişilerden durumu açıklar raporları alınması; gerektiğinde taşınmazın fotoğrafları çektirilerek keşfe katılacak hakim tarafından çekişmeli taşınmaza aidiyetinin onaylanması ve bu fotoğraflar üzerinde uzman fen bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazın kadastro sınırları işaretlenmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; ilgilileri yararına edinme koşullarının oluştuğu sonucuna varılması halinde dosyadaki nüfus kaydına göre ... ... ve eşi ...’ün tüm mirasçıları adına tescili gereken 1/2 pay yönünden tüm mirasçıları adına miras payları oranında tescile karar verilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiğinden müdahil Hazine ile ... ... ve ... oğlu ... mirasçılarının temyiz itirazlarının kabülü ile 102 ada 90 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün bozulmasına..." gerekçesiyle kısmen onanmasına kısmen bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "...dava konusu taşınmazlardan 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın uzman fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün 1/2 payının ... ... ve eşi ...’ün tüm mirasçıları adına miras hisseleri oranında bozma ilamı doğrultusunda tesciline, dava konusu 102 ada 90 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan değerlendirmede, keşif sonrası düzenlenen arkeolog bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 3.derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının belirtildiği, taşınmazın tespit edilen 3. derece arkeolojik sit alanı niteliği nazara alındığında, zilyetlikle edinme şartlarının da oluşması halinde ilgililer adına tescil imkanı doğacağı, keşif sonrası düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın kuru ve sulu tarıma uygun kültür arazisi niteliğinde olduğu, taşınmaz üzerinde bir adet ev ve muhtelif sayıda zeytin, yenidünya ve ceviz ağaçlarının bulunduğu bildirilmiş olup keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin de dava konusu taşınmazın ... ve ... ...'ün ortak zilyetliklerinde olduğu, bunların vefatı ile varisleri tarafından kullanıldığı, içerisindeki evin ... 'ın oğlu ... ...'ye ait olduğu, taşınmazın öncesinde kuru tarımda kullanıldığı, üzerindeki harnupların toplanıp işlendiği ve satıldığı, taşınmazda sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olduğu, taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru kanunun aradığı 20 yıllık davasız aralıksız, malik sıfatıyla zilyetlikten çok daha uzun bir süredir ... ve ... ...'ün ortak zilyetliklerinde olduğu, 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi ... Bostankolu tarafından düzenlenen 05/11/2002 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3565,93 m2'lik bölümün yukarıda kurulan hüküm dışında kalan 1/2 hissesi ile 102 ada 90 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi yönünden daha önce Erdemli Kadastro Mahkemesinin 1995/1296 Esas 2004/245 Karar sayılı kararı ile davacılar ... mirasçıları hakkında hüküm kurulmuş ve verilen hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19/02/2009 tarih 2008/9425 Esas 2008/857 Karar sayılı ilamı ile onandığı, dava konusu olmayan 102 ada 89 parsel sayılı taşınmazla ilgili karar verilmesine yer olmadığı..." gerekçesiyle davanın kabulü ile; 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 05/11/2002 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3565,93 m2'lik bölümün 1/2 hissesinin tamamı 180 pay kabul edilerek; 60 payın ... ... mirasçısı ... (...) adına, ve diğer mirasçıların adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, Dava konusu 102 ada 90 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin tamamı 180 pay kabul edilerek; 60 payın ... ... mirasçısı ... (...) adına, ve diğer mirasçıların adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 05.11.2002 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3565,93 m2'lik bölümün yukarıda kurulan hüküm dışında kalan 1/2 hissesi ile 102 ada 90 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi yönünden daha önce Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2009 tarih 2008/9425 Esas, 2009/857 Karar sayılı ilamı ile onanmış olduğundan bu kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 05.11.2002 havale tarihli bilirkişi raporununa ekli krokinin kararın eki sayılmasına, dava konusu olmayan 102 ada 89 parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, asli müdahil Hazine vekilince "102 ada 35 ve 90 parseller yönünden eksik inceleme neticesinde karar verildiği, zilyetlik koşullarının oluşmadığı" iddiasıyla temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup asli müdahil Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.