"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 43. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde Suudi Arabistan'da yer alan şantiyede elektronik usta başı olarak 28.06.2015-08.02.2019 tarihleri arasında aylık net 1.800,00 USD ücretle çalıştığını, çalıştığı süre boyunca ücretinin eksik ödendiğini, hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız ve bildirimsiz bir şekilde iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının istifa etmek suretiyle iş sözleşmesini tek taraflı sona erdirdiğini, davacının son aylık ücretinin net 4.055,00 SAR olduğunu, davacının tüm ücret alacaklarının Suudi Arabistan hukukuna göre bordrolarına yansıtılarak banka hesabına ödendiğini, davacının hak ettiği yılık ücretli izinlerini kullandığını, davacının tüm hizmet süresi boyunca Suudi Arabistan'da çalışması sebebiyle mutad işyerinin Suudi Arabistan olduğunu, taraflar arasında yapılan hukuk seçimi gereği, Suudi Arabistan iş hukukuna göre ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ile davacı arasında husumet bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı Şirket nezdinde Suudi Arabistan ülkesinde 28.06.2015-08.02.2019 tarihleri arasında toplam hizmet süresinin 3 yıl 7 ay 11 gün olduğu, dava konusu uyuşmazlığa Suudi Arabistan hukukunun uygulanması gerektiği, Suudi Arabistan Krallığı İş Kanunu'nun 234 üncü maddesi gereğince işçilik alacaklarının iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 12 aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir nedenin de bulunmadığı, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; her davacının açıldığı tarihteki haklılık oranına göre tarafların yargılama giderinden sorumlu tutulduğunu, davanın karar aşamasındayken görüş değiştirildiğini, bundan dolayı reddedilen davalarda müvekkili aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, cevap dilekçesinde açıkça Suudi Arabistan hukukun uygulanması yönünde bir itirazda bulunulmadığını, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olacak şekilde ıslah dilekçesi sunma hakkı tanınmadan kesin olmak üzere hüküm kurulmuş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların hukuk seçimi anlaşması yaptıkları diğer yandan davacının söz konusu iş sözleşmesi kapsamında tüm hizmet süresi boyunca sadece davalının Suudi Arabistan’da bulunan iş yerinde çalışmış olduğu, bu durumda mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Suudi Arabistan olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında, taraflar arasında 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi hükmü kapsamında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Suudi Arabistan hukukun uygulanması gerektiği, Suudi Arabistan hukukunun aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, Suudi Arabistan Krallığı İş Kanunu'nun 234 üncü maddesi uygulanarak verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin Suudi Arabistan'da çalıştığı dönemde henüz düzenlenmiş bir iş mevzuatı bulunmadığını, mevcut düzenlemenin şeriat olduğunu, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, yabancı hukuk uygulanmasının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, yargılama sırasındaki içtihat değişikliğinden kaynaklı olarak davanın zamanaşımından reddedilmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kusuru bulunmayan müvekkili aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin adaletsiz olduğunu, cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemiş olduğunu, talepte bulunmalarına rağmen ıslah için süre verilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
4. Suudi Arabistan Krallığı İş Kanunu'nun 234 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.