"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/939 E., 2024/1519 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Denizli 2. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörlüğüne bağlı PAÜ Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen Hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4 üncü maddesinin (a) bendinde ücretinin "asgari ücret+ (varsa) % fazlası" şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin belirtilen şekilde tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye, fazla çalışma, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Denizli 2. İş Mahkemesinin 13.05.2022 tarihli kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde aylık ücretin açıkça asgari ücretin her ay % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 29.09.2022 tarihli sayılı kararı ile; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinde bulunan düzenleme ile ücretin, asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin ve bu şekilde hesaplanacak ücrete asgari ücrette yapılması muhtemel değişikliklerin aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, seri davalara ilişkin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu belirtilerek davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun yerinde görülmediği; ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi olmadığı, bu nedenle 01.11.2020 tarihine kadar hesaplanan fark ikramiye alacağı yönünden en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.12.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunduğu gerekçesiyle davacının 2021 yılı ücretinin asgari ücretin belirli bir oranı dikkate alınarak belirlendikten sonra ayrıca toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 zam uygulanmasının hatalı olduğu; ayrıca aynı gerekçe ile 2021 yılı fark ikramiye alacağı hesaplanmasının isabetsiz olduğu, hüküm altına alınan fark ikramiye alacağının tamamının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığı, bu sebeple tamamına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği ve davalı tarafça 2021 yılı ilave tediye ödemesi yapılmasına rağmen bu hususun dikkate alınmamasının hatalı olduğu ve fazla çalışma, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının da hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.10.2023 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.01.2024 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının 2021 yılına ait fark ücret alacağının bozma ilâmına aykırı olarak tespit edilip hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde belirtilen %4 zammın uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının 2021 yılı ücretinin tespiti ile fark ücret alacağının hesabı ve vekâlet ücreti hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci ve 34 üncü maddeleri ile karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.