"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/4 E., 2024/129 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (Tes-İş Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile 01.04.2018-31.03.2020 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığını; ancak belirtilen toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın iş bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, kesin hüküm, husumet, dava şartı noksanlığı ve hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, davacı ile aralarında iş ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli kararıyla; davacının dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı tarafından hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işverenin kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ... yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, davacının talep ettiği döneme ilişkin zamanaşımına uğrayan bir alacağının bulunmadığı, davacının sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma ... bulunduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerlerinde işverenin değişmesinin toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığı, davacının ibraz edilen belirli süreli iş sözleşmelerinde açıkça brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, iş sözleşmesine uygun şekilde tespit edilen ücretlere toplu iş sözleşmesinde belirlenen tarihlerde ve belirlenen oranda ücret zamları uygulanarak fark alacakların hesaplandığı, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 tarihli kararıyla; davacının, davalı ...'a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler yanında çalışmaya devam ettiği, davacının Tes İş Sendikasına üye olduğu, Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile 01.04.2018-31.03.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığı, toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zamları yapılmadığından davacının fark alacakları bulunduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu nedenle davalının davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.11.2023 tarihli kararıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 03.03.2020 son tutanak tarihi ile hesaplama yapılan 31.03.2020 tarihi arasında kalan dönem için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin ise 62 nci madde kapsamında yer almadığını, davalı Kuruma toplu iş sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk dava şartı gerçekleşmeyen talep dönemi yönünden davanın reddine karar verilmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.