"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 27.07.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, insan kaynakları ve idari işler müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.04.2014 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının en son ücretinin brüt 6.781,79 TL olduğunu, bununla beraber asgari geçim indirimi, 250,00 TL yol ve yemek yardımı ile diğer mali ve sosyal hakların verildiğini, fazla çalışma ücretleri, hafta tatili ücretleri ve diğer hak edişlerinin ödenmediğini, davalı işyerinde normal günlük çalışmanın 08.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, davacının altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştırıldığını ancak haftanın 3-4 günü çıkış saatinin iş durumuna göre 22.00, 23.00, 24.00, 01.00’e kadar uzadığını, fazla çalışmalar için hiçbir ödeme yapılmadığını, davacının ayda en az 2-3 hafta tatilinde işyerine gelerek çalıştığını, buna rağmen davacının hafta tatili çalışma ücretlerinin de ödenmediğini, davacının son ücretinin yol ücreti dışında Sosyal Güvenlik Kurumuna doğru olarak bildirilmiş olduğunu, önceki dönem ücretlerinin ise sigorta bildirimlerinin eksik olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak ve belirsiz alacak davası olarak açtığı somut davada 1.000,00 TL fazla çalışma ücreti ile 500,00 TL hafta tatili ücreti alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, davalı işyerinde 01.10.2011 tarihinde personel uzmanı olarak işe başladığını, 08.04.2014 tarihinde de insan kaynakları müdürü olarak sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının işe başlama tarihi olarak belirttiği 27.07.2011 tarihinin gerçeği yansıtmadığını, çalışanların ücretlerinin banka hesaplarına yattığını, yatırılan tutarın içinde ücret, asgari geçim indirimi gibi diğer sosyal hakların dâhil olduğunu, davacının 2012-2013 yıllarındaki aylarda ücretindeki farklılıkların davacının ücretinden kullandığı avanslardan kaynaklandığını, davalı işyerinde hiçbir çalışanın fazla çalışma yapmadığını, çalışma bitiminde servisine binerek işyerinden normal çalışma bitiminde ayrıldığını, davalı işyerinde haftanın beş günü saat 08.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, her gün 1 saat öğle arası tatili bulunduğunu, aynı şeklide davalı işyerinde hafta tatilinde çalışma olmadığı gibi davacının işyerinde yaptığı hafta sonu çalışması bulunmadığını, davacının 17.03.2014-07.04.2014 tarihleri arasında yıllık izinlerini kullanmış olduğunu ve izin süresi bitiminde 08.04.2014 tarihinde işbaşı yapmak için işyerine geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.04.2016 tarihli kararı ile; tüm dosya kapsamına göre toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 30.06.2020 tarihli kararıyla; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek fazla çalışma alacağı yönünden hesaplamaya esas alınan giriş-çıkış kayıtlarının dosyaya celbi sağlandıktan ve kayıtlara göre hesaplanan alacakla ilgili gerekli denetim yapıldıktan sonra indirime gidilmeksizin karar verilmesi, kayıtların sunulmadığı dönem için ise tanık beyanları doğrultusunda hesaplanan alacakla ilgili indirim hususu da düşünülerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi ve ayrıca hafta tatili ücreti talebi bakımından reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.05.2022 tarihli kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılamada bilirkişi ek raporu alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.09.2022 tarihli kararıyla; bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığı belirtilerek, bozma sonrasında Mahkemece bozma kararı ve bilirkişi raporunun vekil yerine davalı Şirkete yazılı şekilde tebliğinin yapılarak hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu, Mahkemece bozma sonrasında davalı Şirkete yapılan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun hükümlerine aykırı olduğu, Mahkemece yapılacak işin vekillikten çekilen Avukat ... dışında vekâletnamede ismi geçen diğer vekillere usulüne uygun olarak bozma kararı ve bilirkişi raporu tebliğ edilerek davalının bozmaya ve bilirkişi raporuna karşı beyanları alındıktan sonra ve varsa davalının itirazları da değerlendirilmek sureti ile karar vermek olduğu, yazılı şekilde davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.02.2023 tarihli kararıyla; bozmaya uyularak vekillikten çekilen davalı avukatı dışında vekâletnamede ismi geçen diğer avukata bilirkişi raporu ile bozma ilâmının tebliği sağlanarak ve rapora karşı davalı vekilinin beyanları da alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.09.2023 tarihli kararıyla; işyeri giriş-çıkış kayıtları dosyaya eklenmediğinden hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetlenmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece yapılacak işin; varsa işyeri giriş-çıkış kayıtlarının dosyaya fiziki olarak eklenmesi suretiyle kayıt olan dönem yönünden kayda dayalı hesaplama yapılarak indirim yapmamak, kayıt olmayan dönem yönünden ise tanık beyanlarına göre ve tanıkların davacı ile birlikte çalışma dönemleri ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için fazla çalışma ücret alacağı hesaplanarak uygun oranda indirim yapmak olduğu, kayıtlara ulaşılamadığı ve dosya içerisine eklenemediği takdirde ise tüm hesaplama dönemi için fazla çalışma alacağı yönünden tanık beyanlarına göre hesaplama yapılması ve davacı tarafın kararı temyiz etmediği de gözetilerek usuli kazanılmış haklara dikkat edilmek suretiyle dava konusu alacakların hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek kararın üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda işyeri giriş-çıkış kayıtları dosyaya eklenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; işyeri kayıtlarının kendileri tarafından ibraz edilmediğini, mavi klasör içerisinde sunulan belgelerin 2024 yılında dosyaya ibraz edildiğini, önce sunulduğuna dair herhangi bir bilginin dosya içerisinde bulunmadığını, davacı tarafından sunulan belgeler üzerinde oynama yapıldığını, belgelerin okunaksız olduğunu, davacının personel müdürü olarak çalışmasından dolayı kendi çalışmasını kendisinin belirlediğini, işyeri kayıtları esas alınacak ise tanık beyanlarına değer verilmemesi gerektiğini, tanıklar arasında menfaat birliği bulunduğu belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.