"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/560 E., 2023/531 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalının Arnavutluk'taki HES ve baraj inşaatı işinde tünel inşaat işinde atölyede makine tamircisi olarak 1.713,00 euro net ücret karşılığında 02.06.2015-30.09.2018 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinde 07.00-19.00 saatleri arasında haftanın yedi günü, hafta tatilleri, ulusal bayram ve genel tatil günleri dâhil çalıştığını, bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığı ücretinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, buna rağmen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ (... AŞ) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine göre davada uygulanması gereken hukukun Arnavutluk hukuku olduğunu, davacının aldığını beyan ettiği ücretin gerçeği yansıtmadığını, ücretinin sözleşmede kararlaştırılan ücret olduğunu, Arnavutluk İş Kanunu'na göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde kural olarak fazla çalışma yapılmadığını, yapıldı ise karşılığı ücretlerin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, haftada en az 1 gün izin kullandığını, dinî ve millî bayramlarda kesinlikle çalışma yapılmadığını, puantaj cetvellerinden anlaşılacağını, resmî tatillerde de çalışma olmadığını, çalışma oldu ise bordrolarda tahakkuk yapılarak karşılığı ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... İnş. ve Tic. AŞ (... AŞ) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket yanında iddia ettiği tarihler arasında çalışmadığını, aralarında sözleşme imzalanmadığını, ücret ödemesi yapılmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, davacının işyeri sicil dosyası dâhil hiçbir evrakın müvekkili Şirkette bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/41 Esas, 2020/419 Karar sayılı kararı ile; davacının 02.06.2015-30.09.2018 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, tazminata esas giydirilmiş ücretinin brüt 1.863,00 euro olduğu, iş sözleşmesinin feshinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığı, davacının bakiye ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının hak kazandığı kıdem tazminatının dava açılmadan önce davacıya ödendiği, davacının bakiye kıdem tazminatının bulunmadığı, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/353 Esas, 2021/665 Karar sayılı kararı ile; davacının, davalı Şirketlerin yabancı ülke kanunlarına göre kurdukları şirketin işçisi olduğu, şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve birlikte istihdam ettikleri, uyuşmazlığın Türk hukuk mevzuatına göre çözümlenmesinde ve davacının taleplerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığı, dosya kapsamında puantaj ve hesaplamalarda dikkate alınabilecek ücret bordrosu bulunmadığı, Mahkemece dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve işin niteliğine uygun çalışma sisteminin kabulü ile değerlendirme ve hesaplamaların yapıldığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin değerlendirme ve hesaplamada hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 12.10.2021 tarihli ve 2021/7321 Esas, 2021/14165 Karar sayılı ilâmı ile; taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan ve aynı zamanda Arnavutluk hukukunun, mutad işyeri hukuku olduğu gözetildiğinde uyuşmazlığa bu hukukun tatbik edilmesi gerektiği, buna göre Mahkemece gerekirse Arnavutluk hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın Arnavutluk hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli ve 2021/859 Esas, 2022/582 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işyerinde 02.06.2015-30.09.2018 tarihleri arasında çalıştığı, tazminata esas giydirilmiş brüt ücretinin 1.863,00 euro olduğu, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeksizin sona erdiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, iş sözleşmesinin feshinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığı, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazandığı, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 20.06.2023 tarihli ve 2023/707 Esas, 2023/9585 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile bozmadan önce İlk Derece Mahkemesince bakiye kıdem tazminatı bulunmadığından bu talebin reddine karar verildiği, kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği ve bu kararın da davalılar tarafından temyiz edildiği, buna göre davalılar lehine miktar bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu durumda söz konusu talebin reddine karar verilmesi gerekirken davalı taraflar lehine oluşan miktar bakımından usuli kazanılmış hak dikkate alınmaksızın davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, hüküm altına alınan alacakların kabul ve ret oranı hatalı tespit edildiğinden yargılama gideri bakımından da kararın hatalı olduğu, ancak kabul şekline göre hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu tespit edildiğine göre bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları yönünden vekâlet ücreti ve yargılama gideri bakımından yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Arnavutluk İş Kanunu'nda hakkaniyet indirimine ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, içtihat ile indirim uygulanmasının hatalı olduğunu, kıdem tazminatının reddedilmesinin hatalı olduğunu, Arnavutluk İş Kanunu'nun çevirisinin bu alanda uzman bir hukukçu tarafından yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... AŞ vekili; Türk mahkemelerinin davayı görme yetkisinin bulunmadığını, lehlerine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu, çelişkili davacı tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatının bulunmadığını, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, davacının tüm hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasındaki süreler için ücretin %25 zamlı hesaplanması gerektiğini, Arnavutluk hukukunda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınması gerektiğini, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarların brüt olduğunu, gerekçeli karar ile kabul edilen tutarların fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... AŞ vekili; Türk mahkemelerinin davayı görme yetkisinin bulunmadığını, lehlerine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu, çelişkili davacı tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatının bulunmadığını, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, davacının tüm hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasındaki süreler için ücretin %25 zamlı hesaplanması gerektiğini, Arnavutluk hukukunda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınması gerektiğini, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarların brüt olduğunu, gerekçeli karar ile kabul edilen tutarların fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği ile vekâlet ücreti noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.