Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13586 E. 2025/1002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının kıdem tazminatını taksitlendirme konusunda anlaşmaya vardıkları iddiasına karşılık, davacının bu iddiayı reddederek icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, kıdem tazminatının taksitlendirilmesi konusunda davacı ile anlaşmaya vardığına dair iddiasını ispatlayamaması ve kıdem tazminatı alacağının likit nitelikte olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverenin, müvekkilinin iş sözleşmesinin sona erdirilmesi aşamasında kıdem tazminatının 12 taksitte ödeneceğini söyleyerek kıdem tazminatına ilişkin bordro düzenlendiğini, ilk taksitin ödendiğini ancak diğer taksitlerin ödenmediğini, İstanbul Anadolu 15. İcra Dairesinin 2023/7562 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, davacı ve onlarca çalışanın kıdem tazminatının 12 taksit şeklinde ve faizsiz olarak ödenmesini kabul etmediğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini ve icra takibine haksız itiraz nedeniyle %20 den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile birlikte erken emeklilik şartlarını taşıyan 137 işçinin eş zamanlı olarak emeklilik talebinde bulunduğunu, toplam kıdem tazminatı hak edişleri öngörülebilir olmadığından bir anda ödenmesinin mümkün olmadığını, çalışanların 12 taksitle ödeme teklifini kabul ettiğini ve ilk taksitin ödendiğini ancak davacının da aralarında bulunduğu bir kısım işçinin anlaşmaya aykırı olarak icra takibi başlatmaları sebebiyle takibe itiraz ettiklerini, takibe konu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı işveren tarafından düzenlenen bordroda tahakkuk ettirilen kıdem tazminatının taksitli ödenip ödenmemesi konusunda ihtilaf bulunduğu, davacı işçi ile kıdem tazminatının 12 taksit hâlinde ödenmesi hususunda anlaşma yapıldığı yönünde yazılı herhangi bir bilgi, belge ve delil sunulmadığı, taksitle ödemenin davacı tarafça kabul edildiğine yönelik iddianın tanık beyanları ile de ispatlanamayacağı, alacak likit olduğundan davacı lehine icra ve inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı kıdem tazminatının 12 taksitte ödeneceği konusunda davacı ile anlaştıklarını savunmuş ise de buna ilişkin delil sunulmadığı, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu, itirazın iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, icra takibinin bizzat davalı tarafından düzenlenen bordro ve ibranamede belirtilen 503.910,69 TL kıdem tazminatından, yine davalı tarafından ödenen 41.741,65 TL kıdem tazminatı mahsup edilerek 462.169,00 TL asıl alacak üzerinden yapıldığı, davalı işverenin ödeyeceği kıdem tazminatı miktarını bildiği, takip konusu alacağın işverence belirlenebilir ve likit olduğu, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde:

1. Davacının müvekkili Şirket ile arasındaki anlaşma şartlarına uymadığını, davacının da aralarında bulunduğu işçilerin kıdem tazminatının 12 taksit hâlinde ödenmesi teklifini kabul ettiğini ve ilk taksidin ödendiğini,

2. Takibe konu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu,

3. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hükme esas alınmaması gerektiğini, faiz hesabı yönünden de raporun hatalı tespitler içerdiğini, icra takibinde yer alan faiz türü ve işlemiş faiz tutarının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, dava konusu kıdem tazminatının ödenmesi hususunda taraflar arasında bir anlaşma bulunup bulunmadığı ve buna göre itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceği ile icra inkar tazminatına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.