Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14107 E. 2024/16154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas eden davalı şirket lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin iflas etmesi ve davada kendisini temsil eden bir vekil olmaması nedeniyle, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 23.03.2002 tarihinde işe başladığını, 04.12.2013 tarihinde prime esas ücretin Sosyal Güvenlik Kurumuna düşük bildirilmesi, iş güvenliği ve sağlığı eğitimi ve gerekli koruyucu malzemelerin verilmemesi, işverenin davacının işe ilk başladığı tarihten yaklaşık bir yıldan sonra sigorta girişini başlatması nedeni ile iş sözleşmesinin davacı tarafça haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; iş sözleşmesinin davacının işyerine nedensiz ve mazeretsiz gelmemesi üzerine haklı nedenle müvekkili tarafından feshedildiğini, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.10.2015 tarihli kararı ile; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş sözleşmesinin davacı tarafından ödenmeyen işçilik alacakları dolayısıyla haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle fazla çalışma ücreti alacağının reddine; diğer alacakların kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarihli kararı ile; cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülen zamanaşımı def'i hiç tartışılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının yıllık izinlerde kısa vadeli sigorta kolu primi alınmamasına ilişkin muafiyete tâbi olduğu çalışma dönemi bakımından kısa vadeli sigorta kolları priminin yatırılıp yatırılmadığı araştırılmak suretiyle davacının gerçekte yıllık izin kullanıp kullanmadığının tespit edilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, indirim nedeniyle reddedilen miktar bakımından davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.07.2020 tarihli kararı ile; bozma kararı uyarınca kapsama alınan bilirkişi ek raporu uyarınca fazla çalışma ücreti alacağının reddine; diğer alacakların kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Boya ... ve .... San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.04.2021 tarihli kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarihli ve 2016/1739 Esas, 2018/27006 Karar sayılı bozma kararnın içeriği dikkate alındığında, cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülen dava zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davalılar lehine bozma yapıldığı, bozma kararının (1) inci bendinde yer alan davalıların temyiz itirazlarının tümünün reddine ilişkin değerlendirmenin maddi hataya dayandığı, dolayısıyla bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden davalının cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülen zamanaşımı defi tartışılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı uyarınca davalı tarafın hem davaya hem ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunduğunun kabulü ile kapsama alınan bilirkişi ek raporu içeriği de dikkate alınmak suretiyle fazla çalışma ücreti alacağının reddine; diğer alacakların kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosya kapsamına daha önce sundukları tüm itirazları temyiz sebebi olarak belirttiklerini, davalı ... Boya ... ve .... San. Tic. Ltd. Şti.ni yargılama boyunca temsil eden vekillerin istifa etmiş olması ve dosya kapsamında Şirketi temsil eden vekil olmaması hususu dikkate alındığında davalı Şirket lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğun belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, zamanaşımı def'i ile davalı ... Boya ... ve .... San. Tic. Ltd. Şti. lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyada yer alan 14.05.2019, 03.07.2019, 01.11.2021 tarihli vekillikten çekilme dilekçeleri içeriği dikkate alındığında davalı ... Boya ... ve .... San. Tic. Ltd. Şti.ni vekil olarak temsil eden son vekil Av. H.K’nin de 01.11.2021 tarihi itibarıyla istifa ettiği görülmektedir. Diğer yandan Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2023 tarihli ve 2022/2003 Esas, 2023/456 Karar sayılı kararı ile yargılama devam ederken söz konusu Şirketin iflasına karar verildiği, iflas idare memurlarının atandığı, bu iflas idare memurlarından olan yeminli müşavir F.A'ya işbu davaya ilişkin tebligatların yapıldığı anlaşılmaktadır. Tasfiye memurunca, Şirketin vekil ile temsili yönünde vekâletname de sunulmadığı görülmekle davalı ... Boya ... ve .... San. Tic. Ltd. Şti. lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “Davalı ... Boya şirketi dava ve duruşmalarda kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Boya şirketine verilmesine,” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılması ve devam eden bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.