"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/511 E., 2024/910 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Türkiye Elektrik İletim AŞ (...) ile alt işvereni olan ... Harita İmar İnş. Ltd. Şti. (... Şirketi) bünyesinde harita teknikeri olarak tesis kontrol işinde çalıştırıldığını, müvekkilinin 18.06.2013 tarihinde işe başladığını ve iş sözleşmesinin 17.06.2015 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, kanunen kadrolu işçiye sağlanan hakların kullanılmasına engel olmak ve daha ucuz işçi çalıştırmak amacıyla iş sözleşmelerinin ... tarafından çeşitli ihalelerle muvazaalı olarak alt işverene devredildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işin ...'ın asıl işi olduğunu iddia ederek davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; onarım ve ölçüm çalışmalarında görevlendirilmek üzere 6 aylığına 2 adet teknikerin hizmet alımı yoluyla temin edildiğini, bu 2 teknikerden birinin davacı olduğunu, grup müdürlüklerince tekniker alımı konusunda diğer davalı ... Şirketi ile anlaşma sağlandığını, bu anlaşmanın tüm safhaları belgelendirilmiş olup hukuka aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, danışıklı bir anlaşma ile hak ihlali yapıldığı iddiasının yersiz olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davalı ... tarafından firmalarına 2 adet harita teknikeri çalıştırma işinin doğrudan temin yöntemi ile ihale edildiğini, ... tarafından firmaya ödenen hak edişlerden davacının ücret ödemelerinin yapıldığını, müvekkili yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2023 tarihli kararı ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin işçi teminine yönelik ve muvazaalı bir ilişki olduğu kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 04.01.2024 tarihli kararı ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.01.2024 tarihli kararının süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, dava tarihinden önce iş sözleşmesi 17.06.2015 tarihinde sona eren davacının eda davası açma olanağı varken tespit davası açmasında güncel hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; alacak talepleri açısından 05.12.2018 tarihinde açmış oldukları eda davası ile işbu davanın birleştirilmesi imkânı var iken davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının somut tespit davasını açmakta davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.