"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.04.1988 yılında Nazilli Belediye Başkanlığında (Nazilli Belediyesinde) çalışmaya başladığını, sendikalı olduğunu, 14.03.2014 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, kıdem tazminatının kısmen ödendiğini, ödenmeyen kıdem tazminatı, kullandırılmayan yıllık izin ücreti ve kıdem teşvik priminin ödenmesi için icra takibi başlattıklarını, takipten sonra davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını ve takibe itiraz edildiğini belirterek Nazilli 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2561 Esas sayılı dosyasında yıllık ücretli izin alacağına, işlemiş kıdem tazminatı faizine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının davalı ... Belediyesinde 19.04.1988 tarihinde mevsimlik işçi olarak işe başladığını, 2007 yılında 5620 sayılı Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde kadrolu işçi olmadığı için toplu iş sözleşmesine bağlı yıllık izin ... olmadığını, sürekli işçi kadrosunda olduğu dönemde yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.03.2015 tarihli ve 2014/358 Esas, 2015/243 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda davacının 17.189,99 TL yıllık izin alacağının ve kıdem tazminatı faizinin 1.581,37 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda Nazilli 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2561 Esas sayılı takip dosyasında davalının 17.000,00 TL yıllık izin alacağı ve 1.567,12 TL kıdem tazminatı faizi yönünden itirazının iptaline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarihli ve 2015/17232 Esas, 2017/21956 Karar sayılı ilâmıyla; Mahkemece kabule ilişkin bir gerekçe belirtilmeden davacının toplam 11 yıl 5 ay 4 gün hizmet süresi üzerinden hesaplanan yıllık izin alacaklarının kabul edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerine göre mevsimlik işçileri belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler olarak tanımlandığı, buna göre belirli süreli işçilerin toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacakları yönünde hükümler taşıdığı, bu hükme dayalı olarak, yıllık çalışma süresi 11 aydan az dahi olsa yıllık izin hakkının doğduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, sözleşme sürelerine dair her iki dönem toplu iş sözleşmelerindeki düzenlemelerin mevsimlik olarak çalışan davacı bakımından öncelikle yıllık izne hak kazanması koşuluna bağlı olarak uygulanabileceği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanabilmesi, yani işçi lehine toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin düzenleme yapılabilmesi için tek başına mevsimlik işçi olarak çalışmasının yeterli olmadığı, Yargıtay ilgili hukuk dairelerinin istikrar kazanan kararlarında çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hâllerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkılarak yıllık izin hükümlerinin uygulanacağı, mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde yıllık izne hak kazandığı sürelerin tespiti bakımından giriş çıkış yaptığı tarihler dikkate alınarak bu tarihler arasında on bir ayın üzerinde çalışması olan dönemlerde davacının yıllık izne hak kazanacağının kabul edilmesi gerektiği, anılan dönemde, yıllık izne hak kazandığı her bir yıl için yıllık izin süresi belirlenirken geçmiş dönem parçalı hizmetleri toplamına göre hesaplanan kıdemi dikkate alınarak ve yararlanma durumuna göre, davacının sendikaya üye olduğu tarihte belirlenmek koşulu ile 4857 sayılı Kanun'un yıllık izin hükümleri ile toplu iş sözleşmesinde söz konusu kıdeme tekabül eden yıllık izin hükümlerine göre hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Belediye İş Sendikasından gelen müzekkere cevabına göre davacının 07.02.1991 tarihinde sendikaya üye olduğu, bilirkişiden bozma ilâmı doğrultusunda ek rapor alındığı, davacının işe giriş-çıkış kayıtlarına göre talep ettiği yılllar arasındaki hiçbir çalışması 11 ayı (330 gün) aşmadığıdan davacının yıllık izne hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Nazilli 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2561 Esas sayılı takip dosyasında davalının 1.567,12 TL kıdem tazminatının faizi yönünden itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının davalı ... Başkanlığına ait fen işleri şantiyesinde işçi olarak çalıştığını, fen işlerinin alanına giren asfalt yol yapımı, yol tamiri, yol kazısı, taş parke imalatı gibi birçok konuda yılın her ayında faaliyette bulunulduğunu, burada çalışan işçilere mevsimlik işçi denmesinin hukuken bir değeri olmadığını, burada ancak aralıklı çalışmadan ve zincirleme iş sözleşmesinden bahsedilebileceğini, davacının mevsimlik işçi gibi düşünülüp yıllık izninin buna göre değerlendirilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı Kanun'un 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Dairemizin 07.12.2021 tarihli ve 2021/11990 Esas, 2021/16167Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.